Home > Work > Dalgalar
1 " Aslında kitaplardan da, belki bir ikisi dışında hepsinden, bıktığını düşündü. Kazanım, içsel ya da ruhsal kazanım denilen şey de boştu işte. İnsan beklenmedik bir zamanda tökezliyor, her şey uçup gidiyordu. Her şey insana karşı olmasa da yabancı bir uzaklıkta oluyor, boşalan ruhu hiçbir şey dolduramıyordu. Sadece hiçbir şey vardı. Hiçbir şey de gerçekten hiçbir şeydi. "
― Demir Özlü , Dalgalar
2 " Zihin bütün yıkıntıların bıraktığı izleri unutmuyor, onları, biçimlerini değiştirerek sıkıntılı bir rüya ya da karabasan biçiminde, aradan onyıllar geçse de sunuyordu. 'Hepsinden kurtulmak ölüm mü acaca?' diye düşündü. Ya kurtulmadan yaşamak? O neydi? "
3 " Turistik cennet sayılan bu yere üşüşmüş bütün bu yabancıların gördükleri güzel şeyleri görmesi olanaksızdı. Sefaletle turistik güzelliklerin içiçe geçmişliğini bir yana koyuyordu. Son on yılların yeni dünya anlayışlarıyla zihinsel yetilerini yitirmiş bir yabancı kalabalık ne görebilirdi ki? Kuşkusuz yoksulluk üzerine yerleştirilmiş turistik güzellikleri birbirinden ayırt edecek çok az insan vardı. Bu daralmış dünyada, son on yıldır büsbütün yolunu şaşırmış bir insanlık dolaşıyordu. "
4 " İnsan düşüncelerden, şu yaşamın bilinçaltından kurtulsa, belki böyle bir doğa içinde mutlu olabilirdi. "
5 " İşte apaçık görünüyordu: insan hiçbir şeyi unutmuyor, geçmiş simgelere dönüşerek bilinçte yaşıyordu. İnsan kendi zihninden kurtulamıyordu. "
6 " Gece uyanmalar. Yeniden uykuya dalmanın güçlüğü. Korkunç rüyalar. Sanki yaşam boyu olup bitmiş her şeyle hesaplaşma. 'Yaşam mutluluk içinde geçmiş gibi görünse de, bilmeden, derin bir mutsuzluk mu birikiyor zihnin içinde? Bu notlar, bu derin mutsuzluğun mu notları olacak? "
7 " Orayı yeniden görebilmesi için bir on yıldan daha çok zaman geçti. Gece otobüsüyle geçerken gördüklerinin yarattığı bu bağlılığı duyabilmesi için belki bunca uzun zaman yaşaması, gezip görmesi, kitaplar okuyarak birçok şeyi öğrenmesi gerekiyordu. "