Home > Work > The Real Life of Sebastian Knight

The Real Life of Sebastian Knight QUOTES

36 " Evet, haklıydım, bahar ve yaz Cambridge'de de hemen hemen her sene görülen olaylardandı (o anlaşılmaz "hemen hemen" pek hoşuma gitmemişti). Evet, Sebastian Cam deresinin üzerinde bir kik'e uzanıp uyuklamaktan oldukça hoşlanırdı. Ama en çok sevdiği şey alacakaranlıkta kırları çevreleyen kimi yollar boyunca bisikletle gezinmekti. Orada bir çitin üzerinde oturur, akşamın solgun göğünde sombalığı pembesi tül gibi bulutların donuk bakır rengine dönmelerini seyrederken aklından birçok şeyler geçirirdi. Ne gibi şeyler? Bir gün kırda peşine düşüp laf attığı, öpüştükten sonra bir daha hiç görmediği, ipeksi saçları hala örgülü duran o Cockney kızı mı? Belli bir bulutun biçimini mi? Rusya'nın kara köknar ormanlarından birinin ardındaki puslu günbatımını mı (ah, böyle bir anıyı tazelemesi için neler vermezdim!)? Otlarla yıldızların gizli anlamlarını mı? Sessizliğin bilinmeyen dilini mi? Bir çiğ damlasının korkunç ağırlığını mı? Hepsinin kendi başına anlamı olan -neydi anlamları peki?- milyonlarca milyonlarca çakıltaşından birinin insanın içini burkan güzelliğini mi? Alacakaranlıkta insandan gitgide uzaklaşan ve hiçbir zaman gerektiğince tanıyamadığımız Tanrı'nın dünyasına sığmayan o eski mi eski "sen kimsin" sorusunu mu? Belki de o çitin üzerinden otururken Sebastian'ın aklından geçenlerin sözcüklerle hayallerin, bölük pörçük hayallerle yetersiz sözcüklerin karmaşası olduğunu, bunun da yaşamının tek gerçeği, biricik gerçeği olduğunu ve yakında aşacağı bu hortlaksı savaş alanının çok ötesinde kaderinin kendisini beklediğini bildiğini söylersem gerçeğe daha çok yaklaşmış oluruz. "

Vladimir Nabokov , The Real Life of Sebastian Knight