182
" Hayatındaki en ilginç şeyler müşterilerin anlattıklarıydı. Kimse dedikodu yapmadan şapka alamaz. Sophie cumbasında dikiş dikerken kulağına pek çok şey geliyordu: Belediye Başkanı hayatta yeşillik yemezmiş, Büyücü Howl'un şatosu tekrar tepelere gitmiş, gerçekten bu adam, fısır,fısır,fısır... Büyücü Howl'dan bahsedilirken herkes sesini alçaltıyordu, ama Sophie onun geçen ay vadinin aşağısında bir kızı yakaladığını duyabilmişti. "Mavi Sakal!" diye fısıldanmış, ondan sonra sesler tekrar yükseltilmiş ve Jane Ferrier'in saç modelinin ne kadar rezalet olduğundan bahsedilmişti. Bırakın saygın bir erkeği, Büyücü Howl'u bile cezbetmeyecek bir modeldi bu. Ardından Çöl Cadısı hakkında kısa kısa, korku dolu fısıltılar duyulurdu. Sophie artık Büyücü Howl ile Çöl Cadısı'nın birlikte olmadı gerektiğini düşünmeye başlamıştı. "
― Diana Wynne Jones , Howl’s Moving Castle (Howl’s Moving Castle, #1)
186
" ...Tüm bunlar Bahar Bayramı için son derece normaldi, ama Sophie bundan da korkmuştu. Mavi-gümüş renkte, şahane bir kostüm giymiş genç bir adam Sophie'yi görüp ona yanaşmaya kalktığında, Sophie bir dükkanın girişine çekilip saklanmaya çalıştı.
Genç adam şaşkınlıkla ona baktı. "Merak etme, seni minik gri fare," sesi gülerek, yüzünde ona acıyormuş gibi bir ifade vardı. "Sadece bir içki ısmarlamak istemiştim. O kadar korkmana gerek yok."
Bu acıma dolu bakış Sophie'yi utanç içinde bıraktı. Üstelik karşısındaki son derece havalı bir delikanlıydı. İnce ve zeki görünen bir yüzü vardı -aslında epey yaşlıydı, yirmilerinde görünüyordu- ayrıca sarı saçlarını özenle taramıştı. Kenarları fistolu ve sırma işlemeli manşetlerinin tülleri Meydan'daki diğerlerinden daha uzundu. "Ah, hayır, teşekkür ederim, müsaadenizle efendim," diye kekeledi Sophie. "Ben... ben kardeşimi görmeye gidiyordum."
"O halde buyrun gidin," diyerek güldü olgun, genç adam. "Ben kimim ki hoş bir hanımı kardeşini görmekten alıkoyacağım? Sizinle yürümemi ister misiniz, çünkü çok korkmuş görünüyorsunuz."
Bunu iyi niyetle söylemesi Sophie'yi daha da utandırmıştı. "Yok. Hayır, teşekkür ederim efendim!" dedi telaşta ve adamı hızla geçip yola koyuldu. Adam koku da sürmüştü. Koşarken sümbül kokusu onu takip ediyordu. Cesari'nin dışındaki minik masaların arasından geçmeye çalışırken, "Ne kibar biri!" diye düşündü Sophie. "
― Diana Wynne Jones , Howl’s Moving Castle (Howl’s Moving Castle, #1)
190
" Ve y coge una estrella fugaz;
fecunda a la raíz de mandrágora;
dime dónde está el pasado,
o quién hendió la pezuña del diablo;
enséñame a oír cómo canta la sirena,
a apartar el aguijón de la envidia,
y descubre
cual es el viento
que impulsa a una mente honesta.
Si has nacido para ver cosas extrañas,
cosas invisibles al ojo,
cabalga diez mil días y noches
hasta que la edad cubra de nieve tus cabellos.
Cuando retornes, me contarás
las extrañas maravillas que te acontecieron,
y jurarás
que en ningún lugar
vive una mujer justa y constante.
Si la encuentras, dímelo,
¡dulce peregrinación sería!
Pero no, porque no iría,
aunque fuera justo al lado;
aunque fiel, al encontrarla,
y hasta al escribir la carta,
sin embargo,
antes que fuera,
infiel con dos, o tres, fuera. "
― John Donne , Howl’s Moving Castle (Howl’s Moving Castle, #1)