Home > Work > Aptalı Tanımak
1 " Aslında herkes, herkes hakkında önyargılıdır. Bu akıllı varlıklar olmamızın bir gereğidir. Önyargısı olmayan insan boş kafalı demektir; o ana kadar eline gelen verileri değerlendirememiş insan demektir. Uygar insan ise önyargısının yalnızca bir varsayım olduğunun bilincinde olarak onu her an yeni verilerle kontrole açık tutan kişi demektir. Buna mukabil ilkel insan, öyle veya böyle edindiği, genellikle ezberlettirildiği önyargılarını gerçek kabul edip onları değiştiremeyen insan demektir. "
― A.M. Celâl Şengör , Aptalı Tanımak
2 " Daha evvel de olduğu gibi, türban dinsel bir simge olduğu için “inanç” adı altında topladığımız “değişemez önyargıları” temsil eder. Üniversitede ise doğası gereği “hiçbir önyargı tartışmasız kabul edilemez” önyargısı dışında hiçbir önyargıyı kabul edemez. Üniversitede her düşünce, her yorum, her gözlem tartışmaya açıktır. Üniversitenin tahammül edemeyeceği tek şey, gözlemle denetlenemeyen, mantıken tartışılamayan düşünce ürünlerinin değişmez gerçekler olarak öğretilmeye kalkılmasıdır. Bu tür bir düşünceyi savunan hiçbir öğreti üniversitenin kapısından içeri giremez. Bu nedenle türban yasağı bir özgürlüğün kısılması değil, serbest düşünce ve tartışma özgürlüğünü tehdit eden bir düşünce sisteminin üniversite kapıları dışında tutulması demektir. Bir yandan dünyanın yedi günde yaratıldığına inanıp jeoloji öğrenmek nasıl mümkün değilse, diğer yandan Âdem ile Havva efsanesine inanıp biyoloji yapmak öylece mümkün değildir. Dünyanın üzerindeki yedi kat göğe inanıp astronomi yapmak ne denli olanaksızsa, nedenselliği Al-Gazzali'nin yaptığı gibi reddedip fizik yapmak da o kadar mümkün değildir. Bu nedenle, değişemez önyargılara sahip olduğunu giydiği sembollerle üstelik reklam etmek niyetinde olan birinin üniversitede işi yoktur. "
3 " Napolyon, Laplace'a ölümsüz eseri Göklerin Mekaniği'nde niçin hiç Tanrı'dan bahsetmediğini sorunca, büyük dâhinin verdiği cevap meşhurdur: “Öyle bir varsayıma gerek duymadım, Majeste! "
4 " Özetle, biyoloji müfredatına yaradılışı sokan bilimi sabote ediyor demektir. Buna izin verilemez. Eğer bunu politik zorbalıkla yapıyorsa (ki Türkiye'de durum aynen böyledir), bunun hukuk yoluyla durdurulması gerekir. Bu bir ortaçağ yöntemi değil, bilakis, günün birinde “bir iğnenin ucunda kaç melek dans edebilir” gibi zırva ve cevaplanamayacak soruların ortaçağda, Sorbonne'da olduğu gibi, üniversitelerimizde doktora konusu olmasına engel olma teşebbüsüdür. "