Hocanın gözleri doldu, sesi karıncalandı:

"Belki bir gün gelir, bir kere de biz onları yeneriz, yeneriz, yeneriz... İşte o zaman ne yoksul, ne hasta, ne zulmeden, ne zulüm gören..." Hoca iyice dolmuştu, sözünü sürdüremedi, başını yere eğdi, delikanlılar, gözlerindeki yaşı, bozuk yüzünü görmesinler, diye.
Neden sonra başını kaldırdı, teker teker delikanlıların yeşil gözlerine baktı:
"Öyle bir gün mutlaka gelecek," diye sözlerine daha tok bir sesle, daha imanlı, daha güvenli başladı Hoca "Öyle bir günü insanoğlu mutlaka görecek... Çünkü insanoğlu öyle bir gün için, İnsan, insan olduğundan beri savaşıyor. İnsanoğlu dediğini yapacak, kurtla kuzu yayılacak."
Sesi acılaştı, hüzünlendi.

"Belki de bizler öyle bir günü hiç görmeyeceğiz, görmeden, bu dağlarda ölecek, mezarlarımız bile olmayacak, kurda kuşa yem olacağız."

Sonra birden doğruldu, dimdik oldu, yüzü bir kaya parçası gibi sertleşti:

"Ama biz gücümüzün yettiği kadar dövüşeceğiz."/>

Home > Author > Yaşar Kemal >

" Bu dağların hepsi bizim dostumuz ya, ne kadar dostumuz varsa, o kadar da düşmanımız var. Bu dağlardaki ilk İnce Memedler değiliz. Dünya kurulduğundan bu yana vardık, bundan sonra da olacağız. Şöyle bir düşünürsek, kötülük, zulüm, yoksulluk, haksızlık, insanın insanı köle gibi kullanması sürüp gittiğine göre, biz hep yenilmişiz. Kıyamet gününe kadar da yenilecek miyiz, ben, şimdilik onun orasını bilemem, belki bir gün gelir..."

Hocanın gözleri doldu, sesi karıncalandı:

"Belki bir gün gelir, bir kere de biz onları yeneriz, yeneriz, yeneriz... İşte o zaman ne yoksul, ne hasta, ne zulmeden, ne zulüm gören..." Hoca iyice dolmuştu, sözünü sürdüremedi, başını yere eğdi, delikanlılar, gözlerindeki yaşı, bozuk yüzünü görmesinler, diye.
Neden sonra başını kaldırdı, teker teker delikanlıların yeşil gözlerine baktı:
"Öyle bir gün mutlaka gelecek," diye sözlerine daha tok bir sesle, daha imanlı, daha güvenli başladı Hoca "Öyle bir günü insanoğlu mutlaka görecek... Çünkü insanoğlu öyle bir gün için, İnsan, insan olduğundan beri savaşıyor. İnsanoğlu dediğini yapacak, kurtla kuzu yayılacak."
Sesi acılaştı, hüzünlendi.

"Belki de bizler öyle bir günü hiç görmeyeceğiz, görmeden, bu dağlarda ölecek, mezarlarımız bile olmayacak, kurda kuşa yem olacağız."

Sonra birden doğruldu, dimdik oldu, yüzü bir kaya parçası gibi sertleşti:

"Ama biz gücümüzün yettiği kadar dövüşeceğiz. "

Yaşar Kemal , İnce Memed 4 (İnce Memed, #4)


Image for Quotes

Yaşar Kemal quote : Bu dağların hepsi bizim dostumuz ya, ne kadar dostumuz varsa, o kadar da düşmanımız var. Bu dağlardaki ilk İnce Memedler değiliz. Dünya kurulduğundan bu yana vardık, bundan sonra da olacağız. Şöyle bir düşünürsek, kötülük, zulüm, yoksulluk, haksızlık, insanın insanı köle gibi kullanması sürüp gittiğine göre, biz hep yenilmişiz. Kıyamet gününe kadar da yenilecek miyiz, ben, şimdilik onun orasını bilemem, belki bir gün gelir...
Hocanın gözleri doldu, sesi karıncalandı:

"Belki bir gün gelir, bir kere de biz onları yeneriz, yeneriz, yeneriz... İşte o zaman ne yoksul, ne hasta, ne zulmeden, ne zulüm gören..." Hoca iyice dolmuştu, sözünü sürdüremedi, başını yere eğdi, delikanlılar, gözlerindeki yaşı, bozuk yüzünü görmesinler, diye.
Neden sonra başını kaldırdı, teker teker delikanlıların yeşil gözlerine baktı:
"Öyle bir gün mutlaka gelecek," diye sözlerine daha tok bir sesle, daha imanlı, daha güvenli başladı Hoca "Öyle bir günü insanoğlu mutlaka görecek... Çünkü insanoğlu öyle bir gün için, İnsan, insan olduğundan beri savaşıyor. İnsanoğlu dediğini yapacak, kurtla kuzu yayılacak."
Sesi acılaştı, hüzünlendi.

"Belki de bizler öyle bir günü hiç görmeyeceğiz, görmeden, bu dağlarda ölecek, mezarlarımız bile olmayacak, kurda kuşa yem olacağız."

Sonra birden doğruldu, dimdik oldu, yüzü bir kaya parçası gibi sertleşti:

"Ama biz gücümüzün yettiği kadar dövüşeceğiz." style="width:100%;margin:20px 0;"/>