Köyü ev ev aradık günlerce, hiçbir evde zırnık kadar bir yiyecek bulamadık. Gene mantara vurduk, dağları, ormanlık yerleri aradık, bulamadık. Aşağılara indik, ormanlık bir koyakta çok mantar bulduk, bir sevindik, bir sevindik, baktık, hepsi de ağılı. Ağılı mantar olan yerde ağısızı da olur dedik aradık bir kuytuda ağısızını da bulduk, bir ucundan toprağı yarmışlar, öyle durup dururlar, eteklerimizi doldurduk, közleme yapıp üç gün yedik, ondan sonra oralardan bir hafta on gün mantar topladık. Hiç yağmur yağmadı. Yağmur yağmayınca da mantar bitti. Biz gene otlar toplayıp kaynattık. Otlardan da hepimizin karnı ağrıdı. Sonunda, işte böyle hepimiz de aç kaldık. Kasabaya inemiyoruz ki, bir tanıdık bulup, bir lokmacık yiyecek isteyelim. Ya kasabaya indiğimizde çocuklar döner de bizi bulamazlarsa? Birimiz gitse de ikimiz burada kalsak, dedik. Hiçbirimiz razı gelmedi. Biz de ölünceye kadar burada... Oğullarımız geldiğinde, hiç olmazsa ölümüzü bulsunlar da görsünler, dedik."/>

Home > Author > Yaşar Kemal >

" Velinin yerini biliyor musun?" "Biliyorum." Zarife: "Ne iyi, biliyorsun ha!" "Biz bilmiyoruz. Bizimkiler gittiklerinde üçümüz de köyden kaçtık. Bizi aradılar aradılar bulamadılar. Öyle bir saklandık ki, yüz gün arasalar bizi bulamazlardı. Beklediler, beklediler sonra da göçtüler, köy bomboş kaldı. Biz de ekmeksiz aşsız kaldık. Dağdan otlar, çiçekler topladık, kökler çıkardık, kaya aralarında koskocaman, her birisi bir sahan kadar ağısız mantar bulup yedik. Şu yukardan bir keçinin melemesi geldi, zar şer onu da yakaladık, kestik, kokmasın diye bütün keçiyi kaynattık, azar azar belki on beş yirmi günde yedik. İki gündür de kursağımıza hiçbir şey girmedi. Para yok ki gidip şehirden bir şeyler alalım. Köyü ev ev aradık günlerce, hiçbir evde zırnık kadar bir yiyecek bulamadık. Gene mantara vurduk, dağları, ormanlık yerleri aradık, bulamadık. Aşağılara indik, ormanlık bir koyakta çok mantar bulduk, bir sevindik, bir sevindik, baktık, hepsi de ağılı. Ağılı mantar olan yerde ağısızı da olur dedik aradık bir kuytuda ağısızını da bulduk, bir ucundan toprağı yarmışlar, öyle durup dururlar, eteklerimizi doldurduk, közleme yapıp üç gün yedik, ondan sonra oralardan bir hafta on gün mantar topladık. Hiç yağmur yağmadı. Yağmur yağmayınca da mantar bitti. Biz gene otlar toplayıp kaynattık. Otlardan da hepimizin karnı ağrıdı. Sonunda, işte böyle hepimiz de aç kaldık. Kasabaya inemiyoruz ki, bir tanıdık bulup, bir lokmacık yiyecek isteyelim. Ya kasabaya indiğimizde çocuklar döner de bizi bulamazlarsa? Birimiz gitse de ikimiz burada kalsak, dedik. Hiçbirimiz razı gelmedi. Biz de ölünceye kadar burada... Oğullarımız geldiğinde, hiç olmazsa ölümüzü bulsunlar da görsünler, dedik."

Köyü ev ev aradık günlerce, hiçbir evde zırnık kadar bir yiyecek bulamadık. Gene mantara vurduk, dağları, ormanlık yerleri aradık, bulamadık. Aşağılara indik, ormanlık bir koyakta çok mantar bulduk, bir sevindik, bir sevindik, baktık, hepsi de ağılı. Ağılı mantar olan yerde ağısızı da olur dedik aradık bir kuytuda ağısızını da bulduk, bir ucundan toprağı yarmışlar, öyle durup dururlar, eteklerimizi doldurduk, közleme yapıp üç gün yedik, ondan sonra oralardan bir hafta on gün mantar topladık. Hiç yağmur yağmadı. Yağmur yağmayınca da mantar bitti. Biz gene otlar toplayıp kaynattık. Otlardan da hepimizin karnı ağrıdı. Sonunda, işte böyle hepimiz de aç kaldık. Kasabaya inemiyoruz ki, bir tanıdık bulup, bir lokmacık yiyecek isteyelim. Ya kasabaya indiğimizde çocuklar döner de bizi bulamazlarsa? Birimiz gitse de ikimiz burada kalsak, dedik. Hiçbirimiz razı gelmedi. Biz de ölünceye kadar burada... Oğullarımız geldiğinde, hiç olmazsa ölümüzü bulsunlar da görsünler, dedik. "

Yaşar Kemal , Karıncanın Su İçtiği (Bir Ada Hikayesi, #2)


Image for Quotes

Yaşar Kemal quote : Velinin yerini biliyor musun?
Köyü ev ev aradık günlerce, hiçbir evde zırnık kadar bir yiyecek bulamadık. Gene mantara vurduk, dağları, ormanlık yerleri aradık, bulamadık. Aşağılara indik, ormanlık bir koyakta çok mantar bulduk, bir sevindik, bir sevindik, baktık, hepsi de ağılı. Ağılı mantar olan yerde ağısızı da olur dedik aradık bir kuytuda ağısızını da bulduk, bir ucundan toprağı yarmışlar, öyle durup dururlar, eteklerimizi doldurduk, közleme yapıp üç gün yedik, ondan sonra oralardan bir hafta on gün mantar topladık. Hiç yağmur yağmadı. Yağmur yağmayınca da mantar bitti. Biz gene otlar toplayıp kaynattık. Otlardan da hepimizin karnı ağrıdı. Sonunda, işte böyle hepimiz de aç kaldık. Kasabaya inemiyoruz ki, bir tanıdık bulup, bir lokmacık yiyecek isteyelim. Ya kasabaya indiğimizde çocuklar döner de bizi bulamazlarsa? Birimiz gitse de ikimiz burada kalsak, dedik. Hiçbirimiz razı gelmedi. Biz de ölünceye kadar burada... Oğullarımız geldiğinde, hiç olmazsa ölümüzü bulsunlar da görsünler, dedik." style="width:100%;margin:20px 0;"/>