Home > Work > Kadından Kentler
1 " Bazı anlar kendiliğinden uzar. Öyle oluyor. An uzuyor. İçinde bulunduğu an, bütün hayatına yayılırcasına uzuyor. "
― Murathan Mungan , Kadından Kentler
2 " Sonradan çok düşündüm: Madem insanların gerçekleri değişiyordu, neden içinde yaşadıkları değil, yaşamayı seçtikleri geçmiş zaman parçası kendi gerçekleri olmasındı? Vazgeçmenin mutluluğu yok muydu? Bütün bu soruların derinleştiği, gerçeğe ve zamana açılan kapılar benim içimde de açıldığında, artık o yoktu. Bunları konuşabileceğim kimse yoktu. Bana kendi kendime konuştuğum geniş bir zaman kaldı. "
3 " Hayatın eski günlere benzediği zamanlar neşelendirirdi onu. Bir koşu komşuya seğirtircesine eski zamanlara gidip gelir; gözleri o günlerin buğulu ışığıyla parlar, konuşurken sesi incelirdi. Belki de hayat herkes için gençlik demekti. "
4 " Bu anın hüzün verici, dramatik bir an olduğunu biliyor, ama kendi fazla bir şey hissedemiyordu. Herkesin içinde kırılan yerin sahibinden götürdüğü şeyler farklıydı. "
5 " Onun gün günden dalgınlaşan gözleriyle, kendisinin gün günden farklılaşan gözleri arasında günlerin değişen ışığı can yakıyordu. Annesiyle kendisini yalnızca ana-kız değil, aynı hikâyede benzer kaderi paylaşan iki kadın olarak düşünmeye başlamıştı. Bir yerlerde kendilerine ait bir dünyayı kaybetmiş iki kadındılar sanki; anne-kız olmalarıysa sadece tesadüftü. "
6 " Oysa Serap'ın 'o zamanlar' dediği her şey, şimdi ona çok uzak geliyor. Yıllarla tartılmayacak bir uzaklık bu. Hem herkesin yılları bir değil ki! O günler: Ne acı, ne tatlı, sadece uzak. Uzaklığın her zaman bir kayıp anlamına gelmediğini biliyor. "