Home > Work > Bir Gün

Bir Gün QUOTES

3 " Ortaokuldayken say say bitmeyen Türk beylikleri, tarih sınavlarımın kâbusuydu. Dulkadiroğulları, Ramazanoğulları, Germiyanoğulları, o oğulları, bu oğulları, Akkoyunlular, Karakoyunlular... aman be, bölünüp bölünüp birbirinizle savaşacağınıza, birlik olsaydınız da, derdim öğrenciyken, ben de sizin her birinizi ayn ayrı ezberlemek zorunda kalmasaydım. Siz Kürtler de farklı değilsiniz. Hâlâ birbirlerini yemekte sizin aşiretler."
Zelha beni, Kürtlerin bir türlü devlet kuramamasında Türklerin de suçu olduğuna iknaya çalışıyor.

Önemsediği ve sevdiği insanların tesiri altında kalan, iyi yürekli ve saf arkadaşımı itiraz etmeden dinliyorum.

Bir farkımız da bu, Zelha ile. Koskoca bir imparatorluk artığı olmanın genlerime işlemişliğinden olabilir mi, hoşgörüm? Başımıza gelen felaketlerde başkalarını suçlamayı hiç bilmedik biz. Türk beyliklerinin birbirini yemesinin ve hepsinin de silinip gitmiş olmasının vebalini örneğin, başkalarının üzerine yıkmak hiç gelmedi aklıma. Ama, çocuklarının suçunu örtbas etmeye çalışan bir ana gibi, Kürtler için hayıflanmak da bana düştü hep. Nasıl ve neden öyle koşullandırılmışsam, dedenin anlatısını dinlerken, Kürtlerin çektiklerinde tek suçlu bizmişiz gibi bir duyguya kapılıp, rahatsız oldum. Oysa mirlerin hiç mi suçu yoktu, Kürt halkının inim inim inlemesinde. Ben payıma düşeni yükleniyorum; Kanuni Sultan Süleyman'ın, hangi akla uyup da işlenen topraklan adil biçimde köylülere bölüştüren 'dirlik düzeni'ni, 'kesim düzeni'ne çevirmesini, kıyasıya eleştiriyorum, mesela! Düzen değişip de köylünün alın terinin karşılığı, devlete ödeme yapacak olan kesimcilerin insafına bırakılınca, canına okunmuş köylünün. Ama, çoğunlukla Kürt ağaları olan mültezimlerin, yani kesimcilerin, devlete ödemeleri gereken parayı tefecilerden yüksek faizlerle alıp, sonra zavallı köylüden kat kat fazlasıyla çıkarmalan da mı, Türklerin suçu? "

Ayşe Kulin , Bir Gün