Home > Work > Bir Tereddüdün Romanı
1 " Alakalarımızın yüz bin şekline isim bulamıyoruz ve "sevmek" deyip çıkıyoruz. Onun için ne kadar suistimale uğruyor bu kelime. "
― Peyami Safa , Bir Tereddüdün Romanı
2 " İnsan, çektiği ıstırap nispetinde zevk duyar: Ne kadar acıkırsa yemekten, ne kadar yorulursa dinlenmekten, ne kadar ararsa bulmaktan o derece zevk alır. "
3 " Düşün ki her an ben değişiyorum, her an sen değişiyorsun, buna rağmen birbirimizi nasıl tanıyabiliyoruz? Bu kaçan benliklerimizi birbirimizde aramak tecessüsü olmasaydı bir saniye konuşabilir miydik? "
4 " Kendimi bulduğumu zannettiğim zamanlar nefretten boğuluyorum. "
5 " Fırtına bana niçin dokunur biliyor musun?" dedi, "Bak, birdenbire buldum; bana öyle geliyor ki; bu ses, dünyada ne kadar gizli ızdırap varsa, bizim bilmediğimiz varlıkların çektikleri ne kadar işkence varsa onun haykırışıdır. Bunun için tüylerimi ürpertiyor. "
6 " bence kitap demek bir defa okumak için yazılan şey değildir. bazı tanıdıklarım haftada üç dört tane okuyorlar. onlara hayret ediyorum. kitap. nasıl diyeyim... içinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız, bağlanmalıyız, köşesini bucağını gayet iyi tanımalıyız, her noktasına hatıralarımız karışmalı. değil mi? bir musiki parçası gibi... her vakit başka başka eserler okuyanlar, iki üç günde bir dostlarını, evlerini, vatanlarını değiştiren insanlara benzemezler mi?" syf. 23"korkuyorum, sizden değil, sizden ve kendimden, yaşamaktan korkuyorum." syf. 52"gece yarısı kaldırımların hürriyetine, kimsesizliğine vurgunum. ben de kimsesiz ve hürüm, ben de kaldırım çocuğuyum." " gece yarısından sonra kaldırımlarda uyumak için kuru bir parça yer arayan etsiz ve tüysüz, kuyrukları bile tüysüz, vücutları uzun ve karınları çukur, sıska ve sessiz, filozof ve mütevekkil, aç ve yorgun köpekleri bilir misiniz? onları ben pek iyi tanırım, onların hayatı benim hayatımdır ve bu en güzel hayattır, inanınız." syf. 88"yaratma ameliyesi yekpare, spontane ve kendi tekniğini de haizdir. tashih etmek bozmaktan başka bir şey olmaz." syf. 92"bir roman ya yazılır, ya yaşanır. ben sana hemen tutkun olduğumu hissettim, fakat yazmak için değil, yaşamak için! ben sana kollarımı uzatıyorum ve sen, bana ellerini, dudaklarını uzatacağın yerde, yazmak için mürekkepli kalemimi uzatıyorsun." syf 108"sen hayatında her şey yapmış bir kadınsın. fakat hiç birine alışamamışsın, hiç birinde ihtisas kazanamamışsın: evlendin, fakat tam manasıyla zevce olamadın; sevdin, fakat yekpare bir aşkın olmadı, bir çok hadiseler en büyük ihtirasın billurunu kırdı; seyahat ettin, fakat sende bir seyyah melekesi teşekkül etmedi; birçok hafiflikler yaptın, barlarda, balolarda, tiyatroların kulis aralarında yaşadın, fakat bir kokot pişkinliği elde edemedin; tercemeler yaptın, fakat bir satır yazı neşretmedin; çocuklara bayılıyorsun, fakat ana olmadın; her emelin, her gayenin büyüklüğünü ve güzelliğini anlıyorsun, fakat hiç bir emelin ve gayen yok; bir çocuk saflığıyla en basit yalanlara inanabilirsin; fakat hiç bir şeye iman etmiyorsun." syf. 126"dante'yi sever misin sen? şu dakika nerdesin? benim gibi hem roma'da hem istanbul'da mı?"düşün ki her an ben değişiyorum, her an sen değişiyorsun, buna rağmen birbirimizi nasıl tanıyabiliyoruz? bu kaçan benliklerimizi birbirimizde aramak tecessüsü olmasaydı bir saniye konuşabilir miydik?" syf.132"bu kelimeyi sevmiyorum. alakalarımızın yüz bin şekline isim bulamıyoruz ve 'sevmek' deyip çıkıyoruz. o için ne kadar suistimale uğruyor bu kelime." syf. 153"yıkılıyor, her şey yıkılıyor!" syf. 164"ancak 'izm'siz düşünebildiği gün insan zekasının hürriyetinden ve genişliğinden bahsedilebilir. kafamızın zinciri bu 'izm'dir: sistemcilik ve nazariyeciliktir." syf. 190 "
7 " Çok cesur olduğum için çok korkarım. "
8 " Zekanın en sivri noktası şüphe ve tereddüttür. "
9 " Rüyalarımız, bir delinin uyanık şuurundaki abuk sabuk hayallerin tecellisinden başka nedir? Hepimiz günün bir kısmında, yani uyurken deliriyoruz ve belki de aklın çemberinden, sıkıntısından kurtulan ruhumuz böylelikle dinleniyor. Biz rüyalarımızda çıldırıyoruz, deliler uyanıkken rüya görüyorlar. "