Home > Work > The Ballad of the Sad Cafe
1 " La persona más mediocre puede ser objeto de un amor arrebatado, extravagante y bello como los lirios venenosos de las ciénagas "
― Edward Albee , The Ballad of the Sad Cafe
2 " Love is a joint experience between two persons—but the fact that it is a joint experience does not mean that it is a similar experience to the two people involved. There are the lover and the beloved, but these two come from different countries. Often the beloved is only a stimulus for all the stored-up love which has lain quiet in the lover for a long time hitherto. And somehow every lover knows this. He feels in his soul that his love is a solitary thing. He comes to know a new strange loneliness and it is this knowledge which makes him suffer. "
3 " ... İyi dinle. Sevgiyi düşündüm ve bir çözüme vardım. Nerede yanıldığımızı anladım. Diyelim ki insan ilk kez seviyor. Peki neyi seviyor?”Çocuğun yumuşak dudakları yarı aralıktı. Hiç sesini çıkarmadı.“Bir kadını,” dedi yaşlı adam. “Bilimsiz, dayanaksız, Tanrı’nın dünyasındaki en tehlikeli ve kutsal deneyime girişiyor. Bir kadını seviyor. Tamam mı, evlat?”“Evet,” dedi çocuk yavaşça.“Sevmeye yanlış yönden başlıyor. En sonundan başlıyor. Böyle çile çekmesine şaşacak ne var? İnsan nasıl sevmeli biliyor musun?”Yaşlı adam uzanıp çocuğun deri ceketinin yakasını tuttu. Hafifçe sarstı onu. Yeşil gözlerini hiç kırpmadan ciddi ciddi bakıyordu.“Evlat, sevmeye nereden başlamalı biliyor musun?”Çocuk daha da büzülmüş, kımıldamadan oturmuş dinliyordu. Yavaş yavaş başını ikiyana salladı. Yaşlı adam ona doğru eğilip fısıldadı:“Bir ağaçtan. Bir taştan. Bir buluttan. "
4 " He fluttered his eyelids, so that they were like pale, trapped moths in his sockets. "
5 " Once you have lived with another, it is a great torture to have to live alone. The silence of a firelit room when suddenly the clock stops ticking, the nervous shadows in an empty house — it is better to take in your mortal enemy than face the terror of living alone. "
6 " İçindeki umutsuzlukla sımsıkı sarıldı çocuğa. Sanki gösterdiği sevgi kadar değişken bir duygu zamanın akışını yönlendirebilirmişçesine... "
7 " ด้วยเหตุผลนี้เอง คนเราส่วนใหญ่จึงอยากเป็นฝ่ายรักมากกว่าถูกรัก แทบทุกคนอยากเป็นผู้รัก และความสัตย์จริงแบบไม่ปรุงแต่งนั้น คือลึกลงไปแล้วภาวะของการถูกรักนั้นออกจะเป็นสิ่งเกินทนสำหรับหลายคน ผู้ถูกรักหวาดกลัวและจงชังผู้รัก และด้วยเหตุผลดียิ่ง ทั้งนี้เพราะผู้รักมักพยายามเปลื้องตัวตนผู้ถูกรักให้เปล่าเปลือยอยู่ไม่รู้จบ ผู้รักโหยหาความเกี่ยวข้องกับผู้ถูกรักเท่าที่จะเป็นไปได้ แม้ประสบการณ์นี้จะทำให้เขามีแต่ความเจ็บปวดเท่านั้น "
8 " ด้วยเหตุผลนี้เอง คนเราส่วนใหญ่จึงอยากเป็นฝ่ายรักมากกว่าถูกรัก แทบทุกคนอยากเป็นผู้รัก และความสัตย์จริงแบบไม่ปรุงแต่งนั้น คือลึกเร้นไปแล้วภาวะของการถูกรักนั้นออกจะเป็นสิ่งเกินทนสำหรับหลายคน ผู้ถูกรักหวาดกลัวและจงชังผู้รัก และด้วยเหตุผลดียิ่ง ทั้งนี้เพราะผู้รักมักพยายามเปลื้องตัวตนผู้ถูกรักให้เปล่าเปลือยอยู่ไม่รู้จบ ผู้รักโหยหาความเกี่ยวข้องกับผู้ถูกรักเท่าที่จะเป็นไปได้ แม้ประสบการณ์นี้จะทำให้เขามีแต่ความเจ็บปวดเท่านั้น "
9 " Ninguno de ellos sabía por qué estaban allí o lo que harían, pero sabían que tenían que esperar, y que la hora se acercaba "