Home > Work > Ağıtlar

Ağıtlar QUOTES

3 " Bebek Ağıdındaki vaka şöyledir: Bir bey oğlunun, evlendikten sekiz sene sonra, bir çocuğu oluyor. Çocuk altı aylık kadarken yaylaya göçülüyor. Yolda, bir devenin üstünde bağlı bulunan beşik, çam dallarından birine takılıp kalıyor. Beşiğin çam dalında kaldığını, çocuğun anasından başka kimse görmüyor. O da önünde giden kayınbabasına bu vaziyeti söyleyemiyor. Çünkü onunla konuşmuyor. Anadoluda “gelinlik” adeti vardır. Gelin, kayınbabası, kaynanası ve kocasının akrabaları ile konuşmaz. Onların suallerine baş işaretile (hayır) veya (evet) der. Gelinin yukarda saydığımız akrabalarla konuşması, bir terbiyesizlik addolunur.

Sonra, beşiğin çamda kaldığını kocası, gelinden haber alıyor. Geri dönüp beşiği buldukları zaman bebeğin gözlerinin yırtığı kuşlar tarafından oyulmuş olduğu görülüyor. Bu ağıdı, bebeğin anası orada yakıyor.

....
Deveyi deveye çatdım
Örkünü üstüne atdım
Alamadım bebek seni
Gay’nbabamdan hicab ettim

Harmancığın gayaları
Nen çalıyor mayaları
Berk mi değdi ağ bebeğim
Garaguşun sayaları

Harmancıkdan çıkdım yayan
Dayan hey dizlerim dayan
Şimdi emmilerin gelir
Kimi atlı kimi yayan

Garaguş döner havada
Yavrusun gomaz yuvada
Ora gedek ağ bebeğim
Bir gönnüm Çukurovada

Göğde bulut gar havası
Işgın yayılır devesi
Silini silini ağlar
Bebeğin tülü mayası

Bebek beni del’eyliyo
Garşı daldan el’eyliyo
Bebeğin uyhusu gelmiş
Gel de beni bele diyo

Harmancıkda tütün tüter
Çıngırdaklı goşum öter
Derdeyleme ağ bebeğim
Benim derdim bana yeter

Garagoyun garagoyun
Ciğerinen olmaz oyun
Meler m’ola benim gimi
Guzusunu aldıran goyun "

Yaşar Kemal , Ağıtlar

4 " Birinci Dünya Savaşında Tecirli aşiretinden, Tecirli aşireti Avşarın bir koludur, diyenler de var, Birinci Dünya Savaşında bir aileden beş kardeşin beşi de askere alınıyorlar. Bu beş kardeşten hiçbirisi de savaştan dönmüyor, Sarıkamışta kırılıyorlar. Bu ağıdı ölenlerin anası, bacısı, köylü kadınları yakıyorlar. Vay anam kurasının ağıtları Pınarbaşı, Sarız, Tomarza Avşarında da çok var. Vay anam kurası üstüne çıkarılmış ağıt bir beş değil, belki yüz tane. Vay anam kurasına her köy ağıt yakmıştır hemen hemen. Bu ağıdın adına niçin “Vay Anam Kurasının Ağıdı” demişler: 16’lılar askere alındıklarında çok küçüklermiş. Askere “vay anam” diye ağlayarak gitmişler. 16’lılardan dönmeyenler –dediklerine göre onlardan hemen hemen hiç dönen yokmuş– üstüne her yakılan ağıda “Vay Anam Kurasının Ağıdı” demişler. Bugün bile Toroslardan, Uzunyayla Avşarından yüzlerce dörtlük Vay Anam Kurası Ağıdı derlenebilir. Ben bu ağıdı Anavarza köyünden, Hemiteden, Sarız Avşarlarından derledim. 1940-1945 yılları arası.

Beş oğlum var beş taburda
Silahı dolu kuburda
Sabreyle kızım sabreyle
Çok keramet var sabırda

Oğlum gitti güle güle
Gelmedi el ile bile
Biri nergiz biri nevruz
Biri sümbül biri lale

Geçiyor gavurun sözü
Padişah kırıcı bizi
Din İslam elden gidiyor
Ulaş bari Battal Gazi

Tabur taburu karşılar
Talim eder onbaşılar
Yağmur yağıp gün değince
Yatan şehitler ışılar

Atının alnını sığar
Önüne malağma yığar
Babam bedel versin diye
Uğrun uğrun boynun eğer

Anan kurbanların olsun
Dört bacın kadanı alsın
Nider on iki deveyi
Altısını bedel versin

Kız:
Yaşa anam oğlu yaşa
Yazılanlar gelir başa
Ana ben sana küskünüm
Bedel vermedin kardeşe

Ana:
Öyle deme kızım Hatun
Oğlum öldü kaldım yetim
Böyle olacağın bilsem
Alırdım oğlumu satın

Aferin oğlum aferin
Bir kara donlu neferim
Taburuna vardı m’ola
Kara kaküllü Çaparım

Zıbınının içi astar
Mevlam encamını göster
O kıza kurban olayım
Bostan oğlum bir kız ister

Kız:
Anam beş oğlan yetirmiş
Arkası keten gömlekli
Benim kardeş cirit oynar
Kucağı on beş değnekli

Ana:
Atının alnı perçemli
Üstü gülgülü keçeli
Baban ölsün oğlancığım
Beli çifte tabancalı

Kız:
Sarıkamış Altunbulak
Soğanlıyı biz ne bilek
Bizim uşak böyle gezer
Aklı zıbın kara yelek

Battın Avşar kazaları
İbrişimin kozaları
Sarıkamışta kırıldı
Gonca gülün tazeleri

Gene kavga sesleniyor
On altılı isteniyor
Gidenlerden biri gelmez
Silahları paslanıyor "

Yaşar Kemal , Ağıtlar