16
" The neurotic, as long as he must adhere to his illusions about himself, cannot recognize limitations, the search for glory goes into the unlimited. Because the main goal is the attainment of glory, he becomes uninterested in the process of learning, of doing, or of gaining step by step — indeed, tends to scorn it. He does not want to climb a mountain; he wants to be on the peak. Hence he loses the sense of what evolution or growth means, even though he may talk about it. Because, finally, the creation of the idealized self is possible only at the expense of truth about himself, its actualization requires further distortions of truth, imagination being a willing servant to this end. Thereby, to a greater or lesser extent, he loses in the process his interest in truth, and the sense for what is true or not true — a loss that, among others, accounts for his difficulty in distinguishing between genuine feelings, beliefs, strivings, and their artificial equivalents (unconscious pretenses) in himself and in others. The emphasis shifts from being to appearing. "
― Karen Horney , Neurosis and Human Growth: The Struggle Towards Self-Realization
19
" Gurur hem öylesine incinebilir, hem de öylesine değerlidir ki gelecekte de korunması gerekmektedir. Nevrotik kişi gelecekte incinebileceği durumları savuşturabilme umuduyla, inceden inceye işlenmiş bir kaçınmalar sistemi inşa edebilir. Bu da otomatik olarak süren bir süreçtir. Hasta bir etkinlikten gururunu incitebileceği düşüncesiyle kaçınmak istediğinin farkında değildir. Sadece kaçınıverir etkinlikten, hatta sıklıkla kaçındığının bile farkında olmaz. Süreç etkinliklerle ve insanlarla kurulan ilişkilerle ilgilidir ve gerçekçi çabaları ve gayretleri denetler. Yaygınsa, insanın yaşamını felce uğratır. Kişi parlak bir başarı elde edemeyecek diye yeteneklerine uygun herhangi bir ciddi uğraşa başlayamaz. Yazmak ya da resim yapmak ister ama işe koyulmayı göze almaz. Onu reddedecekler diye kızlarla tanışmayı göze almaz.
Hatta oteldeki yöneticilerle ya da hamallarla doğru dürüst konuşamayacak diye seyahat etmeyi bile göze alamaz. Ya da yabancılarla birlikte olduğunda önemsiz biri gibi hissedeceği için yalnızca herkesin onu tanıdığı yerlere gidebilir. Sıkılgan hale geleceği için toplumsal
ilişkilerden uzaklaşır. Böylece, gelir düzeyine göre ya dişe dokunur bir şey yapmaz ya da vasat bir işe bağlı kalır ve harcamalarını katı bir
bicimde sınırlandırır. Birçok açıdan elindekilerinin ona yaşatacağının
daha altında bir yaşam sürdürür. Uzun vadede bu durum onun başkalarından giderek daha da uzaklaşmasını gerektirecektir, çünkü kendi
yaş gurubunun gerisinde kalmasıyla da yüzleşemeyecektir ve dolayısıyla başkalarının işiyle ilgili karşılaştırma yapmasından ya da sorular sormasından çekinecektir. Yaşama katlanabilmek için artık kendini özel hayal dünyasında daha sağlam bir biçimde emniyete alması gerekmektedir. Ancak, bütün bu önlemler gururunun incinmesini gidermekten çok onu maskeledikleri için nevrozunu geliştirmeye başlayabilir, çünkü büyük N ile başlayan nevroz başarı örneğinden yoksunluğunun değerli bir mazeretine dönüşür.
Bunlar aşırı gelişmelerdir ve tabii ki, gurur temel etkenlerden biri olmasına karşın, bunlarda işleyen tek etken değildir. Çoğu zaman kaçınmalar belli alanlarla sınırlanır. Kişi en az kısıtlandığı ve hizmetinde olan alanlarda oldukça etkin ve etkili olabilir.
Örneğin kendi alanında çok çalışıp başarılı olabilir, ancak toplumsal hayattan çekinir. Öte yandan toplumsal etkinliklerde veya Don Juan rolünde kendini güvende hissedebilir, ancak potansiyel kabiliyetlerinin sınanmasına neden olacak herhangi ciddi bir işe kalkışmayı göze almaz.
Organizasyonda başı çeken biri olarak rolünde kendini güvende hissedebilir, ancak herhangi bir kişisel ilişkiden kaçınır, çünkü bu tür ilişkilerde incinebileceğine inanır. Başkalarıyla duygusal ilişkiler kurmakla ilgili birçok korkunun arasında (nevrotik kopukluk) gurura yönelik hasarlardan duyulan korku sıklıkla belirgin bir rol oynamaktadır.
Ayrıca pek çok nedenden ötürü kişi, özellikle karşı cinsten biriyle ilişkisinde göz alıcı bir biçimde başarılı olmamaktan korkabilir. Bilinçdışı
bir biçimde, geleceğe yönelik olarak -hasta erkekse- kadınlarla tanışırken ya da onlarla cinsel ilişki kurarken gururunun incineceğine inanır. Dolayısıyla kadınlar ona (gururuna) potansiyel bir tehdit gibi gelebilir. Bu korku hastanın onlara duyduğu beğeni duygularına gölge düşürecek hatta bunları ezecek ve dolayısıyla onun heteroseksüel ilişkilerden kaçınmasına neden olacak denli güçlüdür. .....Gurur çok çeşitli yollardan sevginin düşmanıdır."
Sy124 "
― Karen Horney , Neurosis and Human Growth: The Struggle Towards Self-Realization