Home > Work > Atatürk'ün Uşağının Gizli Defteri
1 " 18 Mart Çanakkale Zaferinin yıl dönümü nedeniyle Gelibolu Yarımadasındaki şehitliklerin bulunduğu yerde düzenlenen anma törenine Atatürk de çağrılı bulunuyordu...O günkü törende çelengi koyacak bir yer bulamayınca hemen Atatürk'e koştular:— Paşam, bizim çelengi nereye koyalım? diye sordular.Tarihin en korkunç müdafaa ve hücumunun geçtiği alanda, o günleri yaşar gibi dalgın ufka bakan Anafartalar Kumandanı, kendisinden cevap bekleyen vali, komutan ve beraberindekilere dönüp:— "Türk kanıyla sulanmış bu toprakların her köşesi, bir Türk abidesidir. Çelengi nereye isterseniz oraya koyun, fark etmez... " dedi.Sayfa:197 "
― , Atatürk'ün Uşağının Gizli Defteri
2 " Yemek sırasında hoş mu, yoksa nahoş demek mi lâzım kestiremiyeceğim bir olay geçti. Garsonlardan biri fazla heyecanlandığı için mi nedir, elindeki büyük porselen tabakla yere yuvarlandı. Sofradakilerin utanç içinde önlerine baktıkları anda Atatürk, sanki hiçbir şey olmamış gibi Kral'a doğru eğilerek "Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim" diye hem meseleyi kapattı, hem de ortalığı neşeye boğdu. "
3 " - Paşam, Kral'ın ağlaması benim çok gücüme gitti ve çok üzüldüm. Büyük adamların düşmesi çok zor oluyor, değil mi?Kısa bir duraklamadan sonra Atatürk, bu sözlere şöyle karşılık verdi:- Krallar öyle olur... "
4 " Atatürk'ün sofrasından kimler geçmemiştir ki... Mahalle arkadaşları, silâh arkadaşları, devrim arkadaşları, politikacılar, edipler, şairler,müzisyenler, bilim adamları, iş adamları, yabancı devlet başkanları, krallar...İşten ve yurt gezilerinden artan bütün ömrü sofrada geçmiştir denilebilir. Fakat burası hiç bir zaman bir içki ve cümbüş bayağılığına inmemiş, bir sohbet ve tartışma meclisi olarak kalmıştır. Eğlencenin yanı sıra en çetin devlet işlerinin karara bağlandığı bir meclis...Sayfa : 25 "