Home > Work > Hikâyem Paramparça
1 " Canavarı görünce uçuruma doğru koşuyoruz, korkudan değil. Canavarla dövüşmek için sırtımızı uçuruma vermemiz lazım. Son dakikadaki kornere çıkıp karşı kalede gol arayan kalecilere sorun, Türkiye'nin ruhunu en iyi onlar bilir. "
― Emrah Serbes , Hikâyem Paramparça
2 " Aslında o kadar da önemli biri olmadığımızı anladığımızda neden üzülüyoruz ki?" diye sormuştu o gece. "Bunun temel bir aydınlanma olması gerekmez mi? Hepimizi önemli insanlar olduğumuza inandırdılar. Sonra da çekip gittiler. "
3 " Yazarların söylediklerinifazla ciddiye almamak lazım. Edebiyat tarihi şahane şeyler yazmış berbat adamlarla dolu. "
4 " şimdiki aklım olsa" paradoksu: Şimdiki aklım olsa öyle yapmazdım. Ama öyle yapmasaydım da şimdiki aklım olmazdı. "
5 " Sen gülünce ben de hemen gülüyorum. Sen ağlayınca ben de hemen bir sigara yakıyorum. Sen pazara çıkınca ben de en azından balkona çıkıyorum. Sen birşey sorunca biraz düşünüp cevap veriyorum; ama çoğu zaman yine yanlış oluyor, kimi zamansa susarak boş bırakıyorum o soruyu. Sen tartışmak isteyince bildiğim herşeyi unutuyorum. Sen, unuttun mu deyince zaten bildiğim bir şeyi tekrar hatırlıyorum. Senin varlığın bana yapılmış enteresan bir şaka sanki. Aslında ben hala bu şakaya nasıl karşılık vermem gerektiğini arıyorum. "
6 " Matkapla göğsünün ortasına açılmış bir pencere düşün. Perdeyi aralayıp kendi yarandan bakıyorsun dünyaya. Eskisi gibi acımıyor ve de asıl bu acıtıyor. "
7 " Kendimizi özgür zannediyoruz oysaki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar. Sınırlara gelince fark ediliyor bu. Dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş karasinekler gibiyken. Sadece geceleri, yapayalnız ve yalınayakken anlaşılabilecek şeyler var. "
8 " Cenaze günü çok soğuktu. Sonra hep uyumak istedim. Doğal sakinleştirici... Sevdiğiniz biri öldükten sonra yaşamaya devam etmek bisiklet kullanmayı öğrenmeye benziyor. Ama yokuş aşağı giden bir bisiklet oluyor bu. Dengeyi sağlamanın tuhaf coşkusunu kastetmiyorum burada ya da sadece bundan bahsetmiyorum. Kafayı gözü yarmak üzere olmanın korkusundan da bahsediyorum. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?? "
9 " Kimse kimseyi mutlu edemez. Mutluluk sadece gasp edilebilir bir şey. Hayatın boyunca mutlu olduğun anları toplasan, on beş yirmi dakikadan sonrası haksız kazanç gibi gelir. "
10 " Beni içine çekip yavaş yavaş boğan şey ne? En güzel şeyler, en sevdiğim şeyler, en pratik şeyler. En çok parlayan şeyler onlar, özünde sönmüş şeyler. Bataklıkta dans ediyoruz. Bataklıkta olduğumuzu hatırlatanları boğarak. Kıyametin tek adaleti, herkes için kopması. "
11 " Hava açık... Yıldızlar yere yakın... Taş atsak bir ikisini düşürebiliriz... "
12 " Trajik hatamız: Kendimizle ilgilenmeye alıştık, başka bir şeyle ilgilenemiyoruz artık. Sen çocuk yap, kurtul istersen bu dertten; bana da bir bira söyle giderken. "
13 " Gerçekse nedir biliyor musunuz? Bartın Karabük yolunda satılan çilektir. "
14 " Kendimizi özgür zannediyoruz oysaki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar. Sınırlara gelince fark ediliyor bu. Dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş kara sinekler gibiyken. Sadece geceleri, yapayalnız ve yalınayakken anlaşılabilecek şeyler var. "
15 " Elimizde bir bilet var, ama ne tam ne öğrenciyiz. Tanrım bu kare bulmacayı sen hazırlamışsındır umarım. Çünkü çözemedikçe beni sinir eden şey, onu en az benim kadar günahkar birinin hazırladığını düşünmek. "
16 " Fıkrayı anlamadığı halde gülmeye çalışan biri gibi, otuz yıldır yaşadığı dünyaya sanki dün gelmiş gibi, otuz yıldır yaşadığı dünyaya sanki dün gelmiş gibi. Böyle anlarda nefes almakta güçlük çekiyorum. "
17 " Bir kâbusu kâbus yapan şey ondaki aktarılamayan noktalardır. Başkasına anlattığın şey kâbus değildir artık. "