Home > Work > Hocaefendi'nin Sandukası
1 " Sabah namazını kılarken aklı hep Fahreddin Acemi’deydi. Sevmiyordu bu adamı işte. Kur’an’dan başka tüm kitapların lüzumsuz olduğuna fetva veren bir insanı nasıl sevebilirdi? Kitap yaktıran bir adama karşı hiçbir iyi duygu besleyemiyordu. Kitap yakmak da aynen insan yakmak gibi engizitör kafirlerinin işi değil miydi?Sayfa:65 "
― Emre Kongar , Hocaefendi'nin Sandukası
2 " Hristiyan aleminde dehşetli bir panik yaşanmıştı. Bu paniğin nedeni, İstanbul’un kaybı değildi. Hatta, Katolikler, hiç sevmedikleri Ortodokslara Müslümanlar tarafından bir ders verilmesine sevinmişlerdi bile. "İstanbul’da kardinal şapkası görmektense Türk sarığını tercih ederim" diyen Bizans İmparatorluğu Büyük Duka'sı Notaras'ın dışa vurduğu düşmanca duygular, Avrupa ile Bizans arasındaki korkunç nefreti simgeleyen sözlerdi.Sayfa:25 "
3 " Nitekim, Gennadiyus ile Patrikliğini onayladığı günün akşamı yaptığı uzun sohbette, siyasal otorite ile dini otoritenin ayrılığı konusunu ele almış ve uzun uzun siyasal iktidar ile dinsel iktidarın ayrı ellerde toplanmasının erdemlerini açıklamıştı. Sultan Mehmed'in bu açıklamalarından sonra, Gennadiyus da, bütün kalbiyle bu görüşe katıldığını belirtmişti.Sayfa: 25 "
4 " İnsanoğlu yüzyıllardan beri sürüler ile sürülere uymayı reddedenler arasındaki savaşlarla ilerlemiştir. Ne zaman sürüler kazanmışsa, o zaman ilerleme durmuş, ne zaman yenilikçilerin sesi kısılmışsa, o zaman insanlık geriye gitmiştir. Bir düşünsene: Hazreti Peygamber Efendimiz, Allah’ın kelamını insanlara aktardığı zaman, sürüler onun sesini kısabilseydi, ahir zaman peygamberi olarak bizleri nasıl aydınlatabilirdi?"Sayfa:44 "