Home > Author > Sait Faik Abasıyanık >

" Yabancı bir yere ilk defa inip hiç lüzumsuz, manasız bir his duymadan, toprağa -varsa bir battaniye atıp- yıldız seyretmeden, memleket, sevgili ıvır zıvır düşünmeden uyumak...
Belki böyle bir şey iyi insanlara nasip oluyor. Belki biz; zayıf, karışık, kötü insanlar, yabancı bir yerde ağlamaklı oluyoruz.
İnsanların oturduğu, tarlanın yeşerdiği, çocukların oynadığı toprak, neden insanoğluna yabancı olsun? Olmasın. Yalnız anamızın babamızın, sevgilimizin, arkadaşımızın zincirlerine bağlıyız da, ondan bir türlü, karışık hislerden kurtulamıyor, bir türlü, rahat edemiyoruz.
Bu zincirleri kırmalıyız. Doğduğumuz yerden beş kilometre uzak da bir, beş yüz, beş bin kilometre uzak da bir olmalıdır. Orada da, bulursak battaniyemizi, bulamazsak Allah'ın kuru otlarını toplayıp uzanmalıyız. Toprak kazmaya gelen rençberler uyuyor. İyi, basit, bağlarını koparmış insanlar her yerde uyuyabilirler. Kendimi o rençberlerle beraber görüyor, onların yerine koyuyorum:
Ekmek, tuz, domates, iki nefes cıgara, bir iki toprak kazıcı arkadaş, bir fincan kahve günümüzü hoşça ikmal eder. Kötü rüyaları bol yemek yiyen midesi bozuklara terk ederek yukarıda saydıklarımıza küçük, basit, zararsız ilaveler, tarhlar yaparak yaşamak, bin türlü yaşama tarzından bir tanesidir. "

Sait Faik Abasıyanık , Birtakım İnsanlar


Image for Quotes

Sait Faik Abasıyanık quote : Yabancı bir yere ilk defa inip hiç lüzumsuz, manasız bir his duymadan, toprağa -varsa bir battaniye atıp- yıldız seyretmeden, memleket, sevgili ıvır zıvır düşünmeden uyumak...<br />Belki böyle bir şey iyi insanlara nasip oluyor. Belki biz; zayıf, karışık, kötü insanlar, yabancı bir yerde ağlamaklı oluyoruz.<br />İnsanların oturduğu, tarlanın yeşerdiği, çocukların oynadığı toprak, neden insanoğluna yabancı olsun? Olmasın. Yalnız anamızın babamızın, sevgilimizin, arkadaşımızın zincirlerine bağlıyız da, ondan bir türlü, karışık hislerden kurtulamıyor, bir türlü, rahat edemiyoruz. <br />Bu zincirleri kırmalıyız. Doğduğumuz yerden beş kilometre uzak da bir, beş yüz, beş bin kilometre uzak da bir olmalıdır. Orada da, bulursak battaniyemizi, bulamazsak Allah'ın kuru otlarını toplayıp uzanmalıyız. Toprak kazmaya gelen rençberler uyuyor. İyi, basit, bağlarını koparmış insanlar her yerde uyuyabilirler. Kendimi o rençberlerle beraber görüyor, onların yerine koyuyorum:<br />Ekmek, tuz, domates, iki nefes cıgara, bir iki toprak kazıcı arkadaş, bir fincan kahve günümüzü hoşça ikmal eder. Kötü rüyaları bol yemek yiyen midesi bozuklara terk ederek yukarıda saydıklarımıza küçük, basit, zararsız ilaveler, tarhlar yaparak yaşamak, bin türlü yaşama tarzından bir tanesidir.