Home > Author > John Dewey >

" Kısaca ifade etmek gerekirse, doğumumuzdan ölümümüze kadar büyük oranda daha önceki insan faaliyetlerinin meydana getirdiği ve sonraki kuşaklara aktarılmış olan deneyimlerin neden olduğu bir insanlar ve nesneler dünyası içerisinde yaşarız. Eğer bu gerçek göz ardı edilirse, deneyim sanki sadece bireyin bedeninde ve zihninde devam eden bir şeymiş gibi algılanmış olur. Hâlbuki deneyimin bir boşluk içerisinde gerçekleşmediğini söylemeye gerek bile olmaması lazımdır. Bireyin dışında da deneyime yol açan kaynaklar vardır. Deneyim sürekli olarak bu pınarlardan beslenmektedir. Kenar mahallede yaşayan bir çocuğun kültürlü bir evde yaşayan çocuktan; kırsal kesimde yaşayan bir delikanlının şehir çocuğundan veya deniz kenarında yaşayan bir çocuğun denizden uzak çayırlarda yetişmiş olan delikanlıdan farklı deneyimlere sahip olduğu gerçeğini hiç kimse sorgulamaz. Bu tür gerçekleri zaten olmaları gerektiği gibi olduklarından sıradan bulur ve kayda değer görmeyiz. Ancak bu gerçeklerin eğitimsel önemi anlaşılırsa, eğitimcinin zorlama yapmadan gençlerin deneyimlerine yön vermekte kullanabileceği ikinci yolu işaret ettikleri görülecektir. Eğitimcilerin birincil sorumluluğu, gerçek deneyimin sadece o deneyimi çevreleyen koşullarla şekillendiği genel prensibinden haberdar olmak değil, aynı zamanda hangi çevrelerin büyümeye yol açan deneyimlerin elde edilmesine yardımcı olduğunu somut bir şekilde anlamaktır. Her şeyin ötesinde, eğitimciler var olan fiziksel ve toplumsal çevreleri nasıl kullanabileceklerini ve bu çevrelerin işe yarar deneyimler oluşturma için sunduklarını nasıl çıkarıp alabileceklerini bilmelidirler. "

John Dewey , DENEYİM VE EĞİTİM


Image for Quotes

John Dewey quote : Kısaca ifade etmek gerekirse, doğumumuzdan ölümümüze kadar büyük oranda daha önceki insan faaliyetlerinin meydana getirdiği ve sonraki kuşaklara aktarılmış olan deneyimlerin neden olduğu bir insanlar ve nesneler dünyası içerisinde yaşarız. Eğer bu gerçek göz ardı edilirse, deneyim sanki sadece bireyin bedeninde ve zihninde devam eden bir şeymiş gibi algılanmış olur. Hâlbuki deneyimin bir boşluk içerisinde gerçekleşmediğini söylemeye gerek bile olmaması lazımdır. Bireyin dışında da deneyime yol açan kaynaklar vardır. Deneyim sürekli olarak bu pınarlardan beslenmektedir. Kenar mahallede yaşayan bir çocuğun kültürlü bir evde yaşayan çocuktan; kırsal kesimde yaşayan bir delikanlının şehir çocuğundan veya deniz kenarında yaşayan bir çocuğun denizden uzak çayırlarda yetişmiş olan delikanlıdan farklı deneyimlere sahip olduğu gerçeğini hiç kimse sorgulamaz. Bu tür gerçekleri zaten olmaları gerektiği gibi olduklarından sıradan bulur ve kayda değer görmeyiz. Ancak bu gerçeklerin eğitimsel önemi anlaşılırsa, eğitimcinin zorlama yapmadan gençlerin deneyimlerine yön vermekte kullanabileceği ikinci yolu işaret ettikleri görülecektir. Eğitimcilerin birincil sorumluluğu, gerçek deneyimin sadece o deneyimi çevreleyen koşullarla şekillendiği genel prensibinden haberdar olmak değil, aynı zamanda hangi çevrelerin büyümeye yol açan deneyimlerin elde edilmesine yardımcı olduğunu somut bir şekilde anlamaktır. Her şeyin ötesinde, eğitimciler var olan fiziksel ve toplumsal çevreleri nasıl kullanabileceklerini ve bu çevrelerin işe yarar deneyimler oluşturma için sunduklarını nasıl çıkarıp alabileceklerini bilmelidirler.