Home > Author > Enis Batur >

" Kitap mecnûnu bir tür evrensel âdemdir; hangi ırktan, budundan, dinden, inanıştan, yeryüzünün hangi köşesinden olursa olsun standart tepkileri vardır, huyları birbirine benzer onların, davranış mekanizmalarını belirleyen neredeyse organik bünyelerinden tıpatıp aynı kararlar çıkar. Farklı hareket etmeyi düşlemeye bayılırlar ya, bunu hayata geçirdiklerine rastlanmaz. Dilini hiç tanımadıkları, alfabesini sökemedikleri ülkelere gittiklerinde bile kitabevlerine girmeden, vitrinlerini uzun uzun incelemeden yapamazlar örneğin. Gece yürüyüşlerine çıktıklarında, ışığı yanan bir pencerede, duvarı kaplamış bir kütüphane görür görmez durur, bakar, sonra da imgelemlerinin bir kenarında içeride yaşayanın, yüzünü olsun tanımadıkları birinin hikâyesini kurmaya koyulurlar. Pencere zemin kattaysa düpedüz mütecaviz kesilir, sırtlarından kitapları teşhis etme alışkanlığının sağladığı beceriyle kütüphanenin gen haritasını çıkarmaya çalışırlar. Konuk çağrıldıkları evlerde, evsahibinin kütüphanesi salona kurulmamışsa, terbiye sınırlarını zorladıklarını bile göre, mahrem alana geçmenin bir yolunu bulurlar. Gerçek kitap tutkununun merakına ket vurma, önünde açılan küçük evrenin ortasına dalma isteğini erteleme olanağı yoktur. "

Enis Batur , Kitap Evi


Image for Quotes

Enis Batur quote : Kitap mecnûnu bir tür evrensel âdemdir; hangi ırktan, budundan, dinden, inanıştan, yeryüzünün hangi köşesinden olursa olsun standart tepkileri vardır, huyları birbirine benzer onların, davranış mekanizmalarını belirleyen neredeyse organik bünyelerinden tıpatıp aynı kararlar çıkar. Farklı hareket etmeyi düşlemeye bayılırlar ya, bunu hayata geçirdiklerine rastlanmaz. Dilini hiç tanımadıkları, alfabesini sökemedikleri ülkelere gittiklerinde bile kitabevlerine girmeden, vitrinlerini uzun uzun incelemeden yapamazlar örneğin. Gece yürüyüşlerine çıktıklarında, ışığı yanan bir pencerede, duvarı kaplamış bir kütüphane görür görmez durur, bakar, sonra da imgelemlerinin bir kenarında içeride yaşayanın, yüzünü olsun tanımadıkları birinin hikâyesini kurmaya koyulurlar. Pencere zemin kattaysa düpedüz mütecaviz kesilir, sırtlarından kitapları teşhis etme alışkanlığının sağladığı beceriyle kütüphanenin gen haritasını çıkarmaya çalışırlar. Konuk çağrıldıkları evlerde, evsahibinin kütüphanesi salona kurulmamışsa, terbiye sınırlarını zorladıklarını bile göre, mahrem alana geçmenin bir yolunu bulurlar. Gerçek kitap tutkununun merakına ket vurma, önünde açılan küçük evrenin ortasına dalma isteğini erteleme olanağı yoktur.