Home > Author > Enis Batur >

" Bugüne dek, ne yazdığım kitapların ya da onlardan birinin, ne de okuduklarımın ya da onlardan birinin insanın yaşamını değiştirebileceğine inandım. İlki için kişioğlunun kibirle alıklığı, ikincisi içinse inançla alıklığı buluşturması yeterlidir. Bir avuç kitabın başımı döndürdüğünü, bir avuç kitabın başımı başka yöne döndürdüğünü söyleyebilirim. Dönerek okuduğum, yakamı bırakmamış kitapları kıdemli dostluk ilişkilerimle bir tuttum. Bütün kitaplardan öğrendiğimi, bazılarından daha derin şeyler öğrendiğimi her vakit dile getirdim. Gene de, milyonlarca sayfayı farklı amaçlarla, en azından her durumda birbirleriyle örtüşmeyen amaçlarla katederken bulduklarımı soracak olsalar, bilemem; bildiğim, bir satırdan ötekine giderken hep aramış olduğumdur - arayışın kuşların ötmeleri kadar anlamı öteleyen, bir başka varoluş biçimine dönüşmüş bir akıntı türü olduğunu gecikmeden kavradım. Bir de, genç sayılacak bir yaşta, yazmanın ve okumanın bir 'kurtuluş' olmadığını sezmiş olmakla övünürüm: İnsanın inanmasında bir gariplik görmem, buna karşılık, inandığına inanıyorsa, işte o açmazdan çıkışın yolu yoktur. "

Enis Batur , Kitap Evi


Image for Quotes

Enis Batur quote : Bugüne dek, ne yazdığım kitapların ya da onlardan birinin, ne de okuduklarımın ya da onlardan birinin insanın yaşamını değiştirebileceğine inandım. İlki için kişioğlunun kibirle alıklığı, ikincisi içinse inançla alıklığı buluşturması yeterlidir. Bir avuç kitabın başımı döndürdüğünü, bir avuç kitabın başımı başka yöne döndürdüğünü söyleyebilirim. Dönerek okuduğum, yakamı bırakmamış kitapları kıdemli dostluk ilişkilerimle bir tuttum. Bütün kitaplardan öğrendiğimi, bazılarından daha derin şeyler öğrendiğimi her vakit dile getirdim. Gene de, milyonlarca sayfayı farklı amaçlarla, en azından her durumda birbirleriyle örtüşmeyen amaçlarla katederken bulduklarımı soracak olsalar, bilemem; bildiğim, bir satırdan ötekine giderken hep aramış olduğumdur - arayışın kuşların ötmeleri kadar anlamı öteleyen, bir başka varoluş biçimine dönüşmüş bir akıntı türü olduğunu gecikmeden kavradım. Bir de, genç sayılacak bir yaşta, yazmanın ve okumanın bir 'kurtuluş' olmadığını sezmiş olmakla övünürüm: İnsanın inanmasında bir gariplik görmem, buna karşılık, inandığına inanıyorsa, işte o açmazdan çıkışın yolu yoktur.