Home > Author > Sema Kaygusuz >

" Ne zaman bir yudum şarap içsem ağzımı saran o ilk düşüncede beliriyor, üzüm. Adadaki bütün üzümleri tümleyen bir tanrı-üzümdür bu. Tozlu asma yapraklarının arasındaki salkımlara sıkış tepiş tutunmuş milyonca taneyi imleyen kusursuz bir idea. Yumurta biçimli, eti beyaz, buğulu kabuğu yakut, çekirdekleri çift sayılı; iki gözlü, çok dillidir. Her dilde dokunaklı bir geçmiş anlatabilir. Tozanlarla döllenmekle başlayan, bir yandan güneşle şekerlendikçe öbür yandan rüzgara karşı direnen, direndikçe kalınlaşan varlığı, insan eli değince iki yönlü bir ömre doğru sürüklenir. Hem bir trajedinin içindedir, hem bir şölenin. Ezilir, ayrışır, fokur fokur kabarır, kendi burukluğuna kendi bile şaşırır; kabuğunun rengiyle kanlanır biraz. Bir kıvamdan, bütün arzusunu açığa vuran başka bir kıvama zorlanır ve öldüğü halde bir türlü kurtulamaz ruhundan. Mahremi şişede, masumiyeti dışarıda kalmıştır. Hem aşağılanmış hem de tapınılmıştır. Ölülüğünü, aynı diriliğini yadsıdığı gibi yadsır. Bir üzüm şaraba döndüğünde açıklanamayacak bir gizemle insanlaşmıştır artık. "

Sema Kaygusuz , Yere Düşen Dualar


Image for Quotes

Sema Kaygusuz quote : Ne zaman bir yudum şarap içsem ağzımı saran o ilk düşüncede beliriyor, üzüm. Adadaki bütün üzümleri tümleyen bir tanrı-üzümdür bu. Tozlu asma yapraklarının arasındaki salkımlara sıkış tepiş tutunmuş milyonca taneyi imleyen kusursuz bir idea. Yumurta biçimli, eti beyaz, buğulu kabuğu yakut, çekirdekleri çift sayılı; iki gözlü, çok dillidir. Her dilde dokunaklı bir geçmiş anlatabilir. Tozanlarla döllenmekle başlayan, bir yandan güneşle şekerlendikçe öbür yandan rüzgara karşı direnen, direndikçe kalınlaşan varlığı, insan eli değince iki yönlü bir ömre doğru sürüklenir. Hem bir trajedinin içindedir, hem bir şölenin. Ezilir, ayrışır, fokur fokur kabarır, kendi burukluğuna kendi bile şaşırır; kabuğunun rengiyle kanlanır biraz. Bir kıvamdan, bütün arzusunu açığa vuran başka bir kıvama zorlanır ve öldüğü halde bir türlü kurtulamaz ruhundan. Mahremi şişede, masumiyeti dışarıda kalmıştır. Hem aşağılanmış hem de tapınılmıştır. Ölülüğünü, aynı diriliğini yadsıdığı gibi yadsır. Bir üzüm şaraba döndüğünde açıklanamayacak bir gizemle insanlaşmıştır artık.