Home > Author >
1 " Askerler babamı almak için geldiklerinde annemin Burda dergilerinin model paftalarını gizli planlarmış gibi dikkatle incelemişler, ne olduğunu anlamadıkları için de oracıkta paramparça etmişlerdi. Askerler çok az şey biliyorlardı, bilmedikleri şeyden korkuyor, yok etmek istiyorlardı. Biz askerlerden daha çok şey biliyorduk ve biz de bildiğimiz dünyanın bir an önce yıkılıp gitmesini istiyorduk. "
― , Sinek Isırıklarının Müellifi
2 " Ama Cemil bir edebiyat okuruydu. Edebiyat okurları aslında okudukları her kitapta insanı muayene ve ameliyat eder. Bu yolla edindilleri bilgi, görgü yaşayarak elde edilemeyecek kadar büyüktür ve insana dair her şeyi anlarlar, sahiden anlarlar. Cemil Nazlı'yı anlamıştı ve okduğu kitaplardan birindeki bir Nazlı için bir Cemil için üzülmüştü, üzülmüştü. "
3 " İnsanın geçmişi peşinden uysal bir köpek gibi gelse, tamam! Ama biz insanların zamanla tedirgin bir kediye dönüşme olasılığı da var. Sırtı kabarık, durmadan arkasına bakan bir kedi... "
― , Baharda Yine Geliriz
4 " İş yerlerinden yorgun argın çıkanlar, demir köprüleri zangır zangır titreten, hemzemin geçitlerde çanlar çaldıran trenlere bakarak düşlere dalar: Sevgiliye kavuşmalar, büyük yolculuklar, alıp başını gitmeler... Önce bozkır boyunca dümdüz, sonra yeşillikler içinde kıvrılarak... Ama işte düştür bütün bunlar ve belediye otobüsleri tıklım tıklımdır! "
5 " Her şeyin geçip gittiğine, yaşadıklarımızın geçmişte kaldığına kim inandırabilir bizi? "
― , Bizim Büyük Çaresizliğimiz
6 " Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanıyordum, hâlâ öyle! "
7 " Özgürlüğün kimse tarafından sevilmemeyi göze almak olduğunu söylüyordum. "
8 " En büyük ahlaksızlık, demiştim kendi kendime, bir aşkı yaşamamaktır. Hayatı mümkün olan en geniş haliyle yaşamak gerekir, demiştim. "
9 " Sonra yine bahar gelecek, yaz gelecek. Tekrar eden şeyler bizi tekrar tekrar sevindirecek. "
10 " Yaşadığım her şeyi bir karınca gibi yuvarlaya yuvarlaya ona taşımayı düşünüyordum hala, kış için, o bitmek bilmez kış için ve önümüzdeki kışlar için, turşu kurmadan, reçel yapmadan, masal anlatmadan çıkaramayacağımız kışlar için. "
11 " Başka türlü nefes alınmaz. Başka türlü yaşanmaz. Başka türlü aşk olmaz. Yaptıklarımızı olumlayan yasalar buluyoruz; sanırım aklımız böyle işliyor: Buyurgan iç huzurumuzun boynu bükük kölesi olarak. "
12 " Sana doğru yuvarlanan yumağın kedisiyim ben. "
13 " Birine aşık olunca, ömrün boyunca onu aramışsın da sonunda bulmuşsun gibi, geçmişini tekrar kurgularsın. Basit tesadüfler aşkın ilahi gücünün işareti olur çıkar. Şimdi buraya yazınca bak ne kadar gülünç olacak: Lise sonda aşık olduğum kızın ismi Zuhal'di, yirmi yıl sonra, Nihal, demek ki, tabi ya, büyük bir aşk bu, aşkın ilahi adaleti sonunda bizi buluşturdu vesaire... "
14 " İnsan severken basit sınıflandırmaların sınırlarını değil, kendi sınırlarını görür, kendi sınırlarında dolaşır, kendi sınırlarına değer.Benim bildiğim tek sınır bu. "
15 " Neden bir de rüya görürüz? Her şey olup bittikten sonra neden bir de rüya görürüz? Karmaşanın,keşmekeşin, hayatın yorucu zenginliğinin içinde eksik kalan nedir ki,uykunun kuytusunda ille de tamamlanması gerekir?Rüyamızda,biririyle ilgisiz gibi görünen ayrıntıları bilincimiz önden gürültülü bir lokomotif gibi çekip bir yere, örneğin bir anlama mı götürür?Yoksa o ayrıntılar bilincimizin balonuna batan iğneler midir? "
16 " Bir hatırayı diğerine bir fotoğraf albümü değil yaşayan bir insan bağlar. "
17 " Her şeyin geçip gittiğine, yaşadıklarımızın geçmişte kaldığına kim inandırabilir bizi? Anılarımızı avuç dolusu su gibi her sabah yüzümüze çarpmanın işe yaramayacağına kim inandırabilir? "
18 " Önce aşk vardır. Hatırlamak da, acı çekmek de, sevgilimize vereceğimiz çiçeğin fotosentezi de ondan sonra başlar. "
19 " çünkü aşk eşitler arasında yaşanır. eşit değilseler bir taraf diğerinin esiri olur, diğeri de ona eserim diye bakar. "
20 " bizim büyük çaresizliğimiz nihal'e aşık olmamız değil, sesimizin dışarıdaki çocuk seslerinin arasında olmayışıydı. asıl çaresizlik buydu. "