Home > Author > Jean-Christophe Grangé
1 " An diesem Abend drehte sich das Gespräch um die unendlichen, glorreichen, immensen Perspektiven der neuen Kommunikationsformen und insbesondere des Internet. Charles war nicht damit einverstanden: Hinter dem technischen Flitterwerk, sagte er, lauere eine neue Art der Entfremdung, die nur zu noch größerem Konsumverhalten und weiterem Verlust an Realitätsbewusstsein und menschlichen Werten beitragen werde. "
― Jean-Christophe Grangé , Le Concile de pierre
2 " Alain Veynerdi zafer kazanmış bir komutan edasıyla Anna'ya baktı. O an hayatının en mutlu anı olmalıydı: –Hanımefendi, bundan önceki hayatınızda siz bir Türk'tünüz. "
― Jean-Christophe Grangé , The Empire of the Wolves
3 " Aşk kimyasal bir yangındır. İyi olan herşey yanar. Geriye sadece en sert, en acı, yanmayan şeyler kalır. Bunlar öfke, acı, üzüntü ve korku... "
― Jean-Christophe Grangé
4 " It's sad but it^s true how society says her life is alredy over. There's nothing to do and there's nothing to say.. "
5 " Yanılıyordu. Hep yanılmıştı. O ebedi bir yolcuydu. Onun gideceği son bir durak yoktu. İlk kimliğine ulaşmıştı, ama bu hedef de bir aşamadan başka bir şey değildi. Çok yakında yeniden hafızasını yitirecekti. Yeni kişiliğinin üstesinden gelmeye çalışacak, ama olduğunu iddia ettiği kişi olmadığını anlayacaktı. Böylece hep gerçek "ben"i bulma umuduyla araştırmaya yeniden başlayacaktı. Ama o "ben" yoktu.Onu ebediyen kaybetmişti. "
6 " Tekrarların uğultusu içinde sadece tek bir kez gerçekleşen bir tek şey vardır." ölüm "
7 " It was Sunday and, as elsewhere in the world, that day was cursed "
― Jean-Christophe Grangé , Flight of the Storks
8 " Hayatıma girmiş kadınlar." Bu mısralar hep aklının bir köşesindeydi. Sanki av peşinde koşma nedenini bile özetliyorlardı. Güzel bir çehreyi bir trende, kalabalıkta, bir sokakta gizlice izlemeye dayanan özel ve ebedi bir dramdı, ama aynı zamanda da kadınları ona doğru çeken dayanılmaz bir coşkuydu. Bu ilk karşılaşmadaki hayranlıktı. Ve gerçek bir kıvılcım.Sayfa:138 "
― Jean-Christophe Grangé , La Ligne noire
9 " I was overwhelmed by the smells. Slow, heavy odours, tenaciously biting, forming a strange mixture of excessive life and death, of birth and decay. "
10 " our group was heading south, like a walking blasphemy. "
11 " Otizmin özelliği dış dünyayı tamamen yadsımaktır. Yunanca autos,"kendi kendisi,kendiliğinden" anlamları taşır. Oysa, kabul edelim veya etmeyelim cinayet başkasının varlığını tanımaktır. Ayrıca bir otistik bu tür cinayetleri işleyecek kadar donanımlı değildir. "Otistik dehalar"la ilgili yaygın kanının tersine,çoğunda önemli derecede zeka geriliği vardır. "
12 " Anlaşılmaz bir homurtu olarak gördüğü bu dünyada, sessiz ve aklı karışık biri gibi görünmek hoşuna gidiyordu. "
― Jean-Christophe Grangé , Congo Requiem
13 " Afrika'yı bulmak için', diye onu uyarmıştı babası, 'önce içinde kaybolmak gerekir'. "
14 " I did not then know that the world is often plainer than people imagine and that the truth, no matter how banal, is always alive and glowing. "
15 " XX. yüzyıl kuşağı, Nietzsche'nin “Tan Kızıllığı” adlı kitabındaki vecizesini , bir beylik söz olarak yıpranana kadar yinelemişti: “Beni öldürmeyen her şey beni daha güçlü kılar.” Bu bir aptallıktı. En azından herkesin kullandığı çağdaş anlamı içinde. Her gün yaşanan acı insanı dayanıklı hale getirmezdi. Yıpratırdı. Kırılganlaştırırdı. Zayıflatırdı. İnsan ruhu, dayanıklılığının sınanmasıyla tabaklanan bir deri değildi. Duyarlı, nazik, içli bir zardı. Bir şok anında yaralanır, örselenir ve bunun izlerini hep taşırdı. "
16 " « Au moment où le sujet meurt, Satan propose son marché. La vie sauve contre une totale soumission. La promesse de faire le mal. On appelle cette « transaction » le Serment des Limbes. » "
― Jean-Christophe Grangé , Le Serment des limbes
17 " Au fond, ce que j'aimais, c'était ce secret, cette douleur. Et la honte. Cette espèce de... dégradation. Comme quand on picole, tu vois? On savoure chaque gorgée et en même temps, on sait qu'on est en train de se détruire, de tomber un peu plus bas à chaque verre. "
18 " Je la sentais entre mes mains, ivre, décoiffée, volontaire, et je devinais une sorte d'effort de son visage pour ne pas disparaître, ne pas s'effacer dans la nuit. "
19 " — Чому я маю їхати з вами?— Щоби не дати мені розбити йому морду. "
― Jean-Christophe Grangé , Küllerin Günü
20 " Crime is a career, whether you are a practitioner or an investigator, and it requires intuition and patience. "