Home > Author > Samuel Beckett >

" Watt'ın zemin kattaki yaşantısının sonlarına doğru bir gün telefon çaldı ve bir ses Bay Knott'un sağlığının nasıl olduğunu sordu. Kuşkusuz biri dalga geçiyordu. Ses bundan başka, Bir dost, dedi. İnce bir erkek sesi ya da kalın bir kadın sesiydi.
Watt bu olayı aşağıdaki gibi yorumladı:
Cinsiyeti belirsiz bir dostu Bay Knott'un sağlını öğrenmek için telefonla aradı.
Bu yorum çok geçmeden tutarsız bir hal aldı.
Ama Watt'ın bunu tutarlılığa ulaştıracak gücü kalmamıştı. Watt'ın kendini daha fazla yormaya cesareti yoktu.
Kaç kez meydan okumuştu, kendini şu daha fazla yorma tehlikesine. Meydan okuyorum, demişti, meydan okuyorum ve tutarlılığa kavuşturma çabalarına girmişti. Ama şimdi yapamıyordu artık.
Watt artık yorulmuştu zemin katta, zemin kat Watt'ı iyice yormuştu.
Ne öğrenmişti? Hiç!
Bay Knott hakkında ne biliyordu? Hiç!
Gelişmek kaygısından, öğrenmek kaygısından, iyileşmek kaygısından geriye ne kalmıştı? Hiç!
Ama bu da bir şey sayılmaz mıydı?
O zaman kendini öylesine küçülmüş, öylesine umutsuz görüyordu. Ya şimdi? Daha küçülmüş, daha umutsuz. Bu da bir şey sayılmaz mıydı?
Öylesine sayrılı, öylesine yalnız.
Ya şimdi?
Daha sayrılı, daha yalnız.
Bu da bir şey sayılmaz mıydı?
Fazlalık bir şey sayıldığına göre. Olumluluk açısından az olsun, çok olsun. En üstün olma açısından az olsun, çok olsun. "

Samuel Beckett , Watt


Image for Quotes

Samuel Beckett quote : Watt'ın zemin kattaki yaşantısının sonlarına doğru bir gün telefon çaldı ve bir ses Bay Knott'un sağlığının nasıl olduğunu sordu. Kuşkusuz biri dalga geçiyordu. Ses bundan başka, Bir dost, dedi. İnce bir erkek sesi ya da kalın bir kadın sesiydi. <br />Watt bu olayı aşağıdaki gibi yorumladı: <br />Cinsiyeti belirsiz bir dostu Bay Knott'un sağlını öğrenmek için telefonla aradı.<br />Bu yorum çok geçmeden tutarsız bir hal aldı. <br />Ama Watt'ın bunu tutarlılığa ulaştıracak gücü kalmamıştı. Watt'ın kendini daha fazla yormaya cesareti yoktu. <br />Kaç kez meydan okumuştu, kendini şu daha fazla yorma tehlikesine. Meydan okuyorum, demişti, meydan okuyorum ve tutarlılığa kavuşturma çabalarına girmişti. Ama şimdi yapamıyordu artık. <br />Watt artık yorulmuştu zemin katta, zemin kat Watt'ı iyice yormuştu.<br />Ne öğrenmişti? Hiç!<br />Bay Knott hakkında ne biliyordu? Hiç!<br />Gelişmek kaygısından, öğrenmek kaygısından, iyileşmek kaygısından geriye ne kalmıştı? Hiç!<br />Ama bu da bir şey sayılmaz mıydı?<br />O zaman kendini öylesine küçülmüş, öylesine umutsuz görüyordu. Ya şimdi? Daha küçülmüş, daha umutsuz. Bu da bir şey sayılmaz mıydı? <br />Öylesine sayrılı, öylesine yalnız. <br />Ya şimdi?<br />Daha sayrılı, daha yalnız. <br />Bu da bir şey sayılmaz mıydı?<br />Fazlalık bir şey sayıldığına göre. Olumluluk açısından az olsun, çok olsun. En üstün olma açısından az olsun, çok olsun.