X Faktörü atfettiğimiz varlıkların neler olacağı, insanlık tarihindeki en büyük çekişmelere neden olmuş sorunlardan biridir. Tarihin daha önceki dönemlerindeki demokratik toplumların çoğu da dahil olmak üzere, X Faktörü birçok toplumda insan ırkının önemli bir alt kümesine aitti ve belirli cinsiyetler, ekonomik sınıflar, ırk ve kabilelere ait kişiler, düşük zekalı, engelli ya da doğum kusurları olan kişiler bu grubun dışında tutulurdu. Bir hayli katmanlaşmış olan bu toplumlarda, X Faktörünü şu ya da bu derecede taşıyan farklı sınıfların yanı sıra, buna hiç sahip olmayan sınıflar da vardı. X Faktörü bugün liberal eşitliğe inananlar için insan ırkının tamamının çevresini parlak kırmızı bir çizgiyle belirlemekte ve çizilen bu çemberin içindekilere eşit oranda saygı göstermeyi gerektirmekte; buna karşılık bu çemberin dışında kalanlara daha düşük bir onur düzeyini uygun görmektedir. X Faktörü insanın özü, insan olmanın en temel anlamıdır. Eğer bütün insanlar geçrekten de onur açısından eşitse, X onların evrensel olarak sahip olduğu bir özellik olmalıdır. Peki o zaman X Faktörü nedir ve nereden gelir?
Hıristiyanlar bu soruyu oldukça kolay yanıtlarlar: Tanrı'dan gelir."/>

Home > Author > Francis Fukuyama >

" Eşit oranda tanınma talebinin işaret ettiği nokta, bir insanın rastlantısal ve olumsal bütün özellikleri ayıklandığında, belirli bir saygıyı hak eden insani bir öz niteliğin- buna X faktörü diyelim- kalacağı düşüncesidir. Ten rengi, görünüş, toplumsal sınıf ve refah düzeyi, cinsiyet, kültürel altyapı, hatta kişinin doğal yetenekleri bile doğum rastlantısallıklarıdır ve özsel olmayan nitelikler sınıfına girerler.Bu ikincil özelliklere dayanarak kiminle arkadaşlık edeceğimiz, kiminle evleneceğimiz veya iş yapacağımz, toplumsal olaylarda kimlerden uzak durmamız gerektiği konusunda çeşitli kararlar veririz. Fakat politika alanında insanlara X faktörüne sahip olmalarından dolayı eşit davranmamız beklenir. X faktörüne sahip olmayan herhangi bir yaratığı yiyebilir, ona eziyet edebilir, köleleştirebilir ya da iskeletini öğütüp toz haline getirebilirsiniz ama eğer aynı şeyi bir insana yaparsanız, o zaman "insanlığa karşı suç" işlemiş olursunuz. X faktörü olan varlıklara insan hakları vermekle kalmaz, yetişkin iseler bir de politik haklar, yani konuşma dini inanç, toplantı ve politik katılım haklarına saygı gösterilen demokratik politik toplumlarda yaşama hakkını veririz.
X Faktörü atfettiğimiz varlıkların neler olacağı, insanlık tarihindeki en büyük çekişmelere neden olmuş sorunlardan biridir. Tarihin daha önceki dönemlerindeki demokratik toplumların çoğu da dahil olmak üzere, X Faktörü birçok toplumda insan ırkının önemli bir alt kümesine aitti ve belirli cinsiyetler, ekonomik sınıflar, ırk ve kabilelere ait kişiler, düşük zekalı, engelli ya da doğum kusurları olan kişiler bu grubun dışında tutulurdu. Bir hayli katmanlaşmış olan bu toplumlarda, X Faktörünü şu ya da bu derecede taşıyan farklı sınıfların yanı sıra, buna hiç sahip olmayan sınıflar da vardı. X Faktörü bugün liberal eşitliğe inananlar için insan ırkının tamamının çevresini parlak kırmızı bir çizgiyle belirlemekte ve çizilen bu çemberin içindekilere eşit oranda saygı göstermeyi gerektirmekte; buna karşılık bu çemberin dışında kalanlara daha düşük bir onur düzeyini uygun görmektedir. X Faktörü insanın özü, insan olmanın en temel anlamıdır. Eğer bütün insanlar geçrekten de onur açısından eşitse, X onların evrensel olarak sahip olduğu bir özellik olmalıdır. Peki o zaman X Faktörü nedir ve nereden gelir?
Hıristiyanlar bu soruyu oldukça kolay yanıtlarlar: Tanrı'dan gelir. "

Francis Fukuyama


Image for Quotes

Francis Fukuyama quote : Eşit oranda tanınma talebinin işaret ettiği nokta, bir insanın rastlantısal ve olumsal bütün özellikleri ayıklandığında, belirli bir saygıyı hak eden insani bir öz niteliğin- buna X faktörü diyelim- kalacağı düşüncesidir. Ten rengi, görünüş, toplumsal sınıf ve refah düzeyi, cinsiyet, kültürel altyapı, hatta kişinin doğal yetenekleri bile doğum rastlantısallıklarıdır ve özsel olmayan nitelikler sınıfına girerler.Bu ikincil özelliklere dayanarak kiminle arkadaşlık edeceğimiz, kiminle evleneceğimiz veya iş yapacağımz, toplumsal olaylarda kimlerden uzak durmamız gerektiği konusunda çeşitli kararlar veririz. Fakat politika alanında insanlara X faktörüne sahip olmalarından dolayı eşit davranmamız beklenir. X faktörüne sahip olmayan herhangi bir yaratığı yiyebilir, ona eziyet edebilir, köleleştirebilir ya da iskeletini öğütüp toz haline getirebilirsiniz ama eğer aynı şeyi bir insana yaparsanız, o zaman X Faktörü atfettiğimiz varlıkların neler olacağı, insanlık tarihindeki en büyük çekişmelere neden olmuş sorunlardan biridir. Tarihin daha önceki dönemlerindeki demokratik toplumların çoğu da dahil olmak üzere, X Faktörü birçok toplumda insan ırkının önemli bir alt kümesine aitti ve belirli cinsiyetler, ekonomik sınıflar, ırk ve kabilelere ait kişiler, düşük zekalı, engelli ya da doğum kusurları olan kişiler bu grubun dışında tutulurdu. Bir hayli katmanlaşmış olan bu toplumlarda, X Faktörünü şu ya da bu derecede taşıyan farklı sınıfların yanı sıra, buna hiç sahip olmayan sınıflar da vardı. X Faktörü bugün liberal eşitliğe inananlar için insan ırkının tamamının çevresini parlak kırmızı bir çizgiyle belirlemekte ve çizilen bu çemberin içindekilere eşit oranda saygı göstermeyi gerektirmekte; buna karşılık bu çemberin dışında kalanlara daha düşük bir onur düzeyini uygun görmektedir. X Faktörü insanın özü, insan olmanın en temel anlamıdır. Eğer bütün insanlar geçrekten de onur açısından eşitse, X onların evrensel olarak sahip olduğu bir özellik olmalıdır. Peki o zaman X Faktörü nedir ve nereden gelir?
Hıristiyanlar bu soruyu oldukça kolay yanıtlarlar: Tanrı'dan gelir." style="width:100%;margin:20px 0;"/>