Home > Author > Nâzım Hikmet >

" Halbuki komünist değildi Selim.
Düşünmemişti komünizmin ne olduğunu bile.
O sadece on sekiz yaşındaydı
ve yirmi beş kuruş yerine elli kuruş istiyordu
ve on dört saat yerine on saat.
Polis bu kanaatta değildi fakat.
Yatırdılar Selim'i yere.
Selim kalktığı zaman
basamıyordu döşemelere.
Yatırdılar Selim'i yere,
Selim kalktığı zaman
göremiyordu önünü artık.
Yatırdılar Selim'i yere,
Selim kalktı ve yığıldı.
Selim'in koltuklarına girip
karanlık bir odaya götürdüler.
Ve duvarda bir çiviye bağladılar saçlarından,
o suretle ki
döşemeye ancak ayak parmaklarının ucu dokunuyordu.
Bir tramvay geçti sokaktan gıcırtılarla.
Yakın bir yerde yatsı ezanı okunuyordu.
Çözdüler Selim'i çividen,
yatırdılar Selim'i yere.
Ve Selim kalktığı zaman
bir pencere gördü uzaktan
çok uzaktan ama
perdesiz karanlık bir pencere.
Atıldı ona doğru.
Camlar kırıldı şangırdayarak.
İlk önce kayboldu bir insan başı
sonra kayboldu iki ayak. "

Nâzım Hikmet , Human Landscapes from My Country: An Epic Novel in Verse


Image for Quotes

Nâzım Hikmet quote : Halbuki komünist değildi Selim.<br />Düşünmemişti komünizmin ne olduğunu bile.<br />O sadece on sekiz yaşındaydı<br />ve yirmi beş kuruş yerine elli kuruş istiyordu<br />ve on dört saat yerine on saat.<br />Polis bu kanaatta değildi fakat.<br />Yatırdılar Selim'i yere.<br />Selim kalktığı zaman<br />basamıyordu döşemelere.<br />Yatırdılar Selim'i yere,<br />Selim kalktığı zaman<br />göremiyordu önünü artık.<br />Yatırdılar Selim'i yere,<br />Selim kalktı ve yığıldı.<br />Selim'in koltuklarına girip<br />karanlık bir odaya götürdüler.<br />Ve duvarda bir çiviye bağladılar saçlarından,<br />o suretle ki<br />döşemeye ancak ayak parmaklarının ucu dokunuyordu.<br />Bir tramvay geçti sokaktan gıcırtılarla.<br />Yakın bir yerde yatsı ezanı okunuyordu.<br />Çözdüler Selim'i çividen,<br />yatırdılar Selim'i yere.<br />Ve Selim kalktığı zaman <br />bir pencere gördü uzaktan<br />çok uzaktan ama <br />perdesiz karanlık bir pencere.<br />Atıldı ona doğru.<br />Camlar kırıldı şangırdayarak.<br />İlk önce kayboldu bir insan başı<br />sonra kayboldu iki ayak.