Home > Author > Jean-Paul Sartre >

" Doktor Rogé kalvadosunu içti. İri gövdesi gevşiyor, gözkapakları iniyor. Yüzünü gözsüz olarak ilk kez görüyorum. Karnaval olduğu için bugün dükkanlarda satılan kağıttan maskelere benziyor. Yanaklarının pembeliği iğrenç... Birden kavrıyorum gerçeği: Bu adam yakında ölecek. Bunu bildiği besbelli, aynaya bakması yeter. Her gün ölüsüne biraz daha benziyor. Deney dedikleri bu işte. Deneylerin ölüm koktuğunu sık sık düşünmem de bu yüzdendir; onların son savunmasıdır bu. Doktor buna inanmak, yapayalnız, bomboş, geçmişsiz bir kimse olduğunu, zekasının körelip vücudunun çürümeye yüz tuttuğunu görmezden gelmek, bu korkunç gerçeği örtmek ister. O zaman bunun yerine koyacağı küçücük çılgınlığını kurmaya, onu en kullanışlı hale getirmeye çalışır, yani ilerlemeler gerçekleştirdiğini söyler kendine. Ara sıra düşüncesi duraklıyor, kafasında karanlıklar mı beliriyor? Yargılarının, gençlikteki hızdan yoksun olmalarındandır bu. Kitaplarda okuduklarını anlamıyor mu? Bu da artık kitaplarla ilgilenmemesindendir. Kadınla yatmak elinden gelmiyor mu? Olsun, bunu eskiden yapmıştı. Kadınla yatmış olmak, hâlâ yatabilmekten iyidir. Çünkü aradan zaman geçmiş olduğu için insan doğru yargılara varır, karşılaştırmalar yapar, üzerinde düşünür. Böylece Doktor, şu korkunç ölü yüzünü aynalarda görmeye dayanabilmek için, deneyin bütün izlerini yüzünde bırakmış olduğuna inanmaya çalışmaktadır. "

Jean-Paul Sartre , Nausea


Image for Quotes

Jean-Paul Sartre quote : Doktor Rogé kalvadosunu içti. İri gövdesi gevşiyor, gözkapakları iniyor. Yüzünü gözsüz olarak ilk kez görüyorum. Karnaval olduğu için bugün dükkanlarda satılan kağıttan maskelere benziyor. Yanaklarının pembeliği iğrenç... Birden kavrıyorum gerçeği: Bu adam yakında ölecek. Bunu bildiği besbelli, aynaya bakması yeter. Her gün ölüsüne biraz daha benziyor. Deney dedikleri bu işte. Deneylerin ölüm koktuğunu sık sık düşünmem de bu yüzdendir; onların son savunmasıdır bu. Doktor buna inanmak, yapayalnız, bomboş, geçmişsiz bir kimse olduğunu, zekasının körelip vücudunun çürümeye yüz tuttuğunu görmezden gelmek, bu korkunç gerçeği örtmek ister. O zaman bunun yerine koyacağı küçücük çılgınlığını kurmaya, onu en kullanışlı hale getirmeye çalışır, yani ilerlemeler gerçekleştirdiğini söyler kendine. Ara sıra düşüncesi duraklıyor, kafasında karanlıklar mı beliriyor? Yargılarının, gençlikteki hızdan yoksun olmalarındandır bu. Kitaplarda okuduklarını anlamıyor mu? Bu da artık kitaplarla ilgilenmemesindendir. Kadınla yatmak elinden gelmiyor mu? Olsun, bunu eskiden yapmıştı. Kadınla yatmış olmak, hâlâ yatabilmekten iyidir. Çünkü aradan zaman geçmiş olduğu için insan doğru yargılara varır, karşılaştırmalar yapar, üzerinde düşünür. Böylece Doktor, şu korkunç ölü yüzünü aynalarda görmeye dayanabilmek için, deneyin bütün izlerini yüzünde bırakmış olduğuna inanmaya çalışmaktadır.