Home > Author > Vedat Türkali >

" Önemli bir kalıt bırakmışsan itilip bir yanda kalmıyordun demek; geç de olsa peşine düşüyor, arayıp buluyorlardı! Ölüp gittikten sonra, bulmuşlar, bulmamışlar… Ölümün ağırlığı altında ezilir giderdik yaşama böyle bakarsak. Ayrılmaz bir parçamızdı ölüm; besleyip büyütüyorduk içimizde! O da bizi üretip büyütüyor; istediğin kadar diret, üretim sonucunu bitirdi mi de tam egemenliğini kuruyordu! Hayır, kuramıyordu! Başkaları dikiliyordu bu kez karşısına; kalıcı yanlarımızı bulup bizi onlar alıp götürüyordu artık. Ölüme yenilmemek için herkesle birlikte ortak çabamızın bitmez tükenmez kıldığı yaşam güzeldi, ölsek de içindeydik onun; yalnız geçmişin değil geleceğin de parçasıydık. En ağır yasa ölüme karşı yaşamamızdır, diyordu Eluard! Bu denli acı güzellik taşımayı yazgımız yapar da ağır olmaz mıydı o yasa? Bir gün bitecekmiş deniyordu gezegendeki yaşam. İnanmıyordu! O duygusuz ölümden bin kez kurnaz, karşı konulamayan yaşam gücü, nasılsa ele geçirdiği bu uçsuz bucaksız egemenliği hiç kaçırır mıydı? "

Vedat Türkali , Kayıp Romanlar


Image for Quotes

Vedat Türkali quote : Önemli bir kalıt bırakmışsan itilip bir yanda kalmıyordun demek; geç de olsa peşine düşüyor, arayıp buluyorlardı! Ölüp gittikten sonra, bulmuşlar, bulmamışlar… Ölümün ağırlığı altında ezilir giderdik yaşama böyle bakarsak. Ayrılmaz bir parçamızdı ölüm; besleyip büyütüyorduk içimizde! O da bizi üretip büyütüyor; istediğin kadar diret, üretim sonucunu bitirdi mi de tam egemenliğini kuruyordu! Hayır, kuramıyordu! Başkaları dikiliyordu bu kez karşısına; kalıcı yanlarımızı bulup bizi onlar alıp götürüyordu artık. Ölüme yenilmemek için herkesle birlikte ortak çabamızın bitmez tükenmez kıldığı yaşam güzeldi, ölsek de içindeydik onun; yalnız geçmişin değil geleceğin de parçasıydık. En ağır yasa ölüme karşı yaşamamızdır, diyordu Eluard! Bu denli acı güzellik taşımayı yazgımız yapar da ağır olmaz mıydı o yasa? Bir gün bitecekmiş deniyordu gezegendeki yaşam. İnanmıyordu! O duygusuz ölümden bin kez kurnaz, karşı konulamayan yaşam gücü, nasılsa ele geçirdiği bu uçsuz bucaksız egemenliği hiç kaçırır mıydı?