Home > Author > İlber Ortaylı >

" Tarih olarak baktığımızda çok köklü bir geçmişimiz üin olduğu ortada. Fakat bu geçmiş ile muvazi düzeyde bil bilgimiz ve ilgimiz yok anlaşılan.
Evet, o şekilde ifade edilebilir. Türkler gerçekten de tarih yapımında çok müessir bir millettir. Bu şuradan da belli ki, bugün doğusuyla batısıyla içinde yaşadığımız coğrafyada bulunan hiç bir kavmin tarihini Türkler olmadan incelemek münkün değil, milletimiz yütarih yapar, evet ama maalesef tarih bilme. Baınız 1919’da 1920’de düpedüz bir tarih yapma başrısı var bu milletin, ama çok değil 30 yıl sonra, 1950’lere gelindiğinde tarih bilmediğini görüyorsunuz. Yani bu çok enteresan bir durum, çok garip. Türkiye tarihi bir ülke olmasına, tarih yapan uluslardan olmasına rağmen tarihçi bir ülke değildir. Türkiye’nin tarih bilimine gerekli özeni gösteren bir ülke olduğunu söyleyemeyiz. Bizimki, okuması yazması kıt, tarihçiliği sıfıra yakın, hiçbir zaman cihanşümul bir tarihçi çıkaramamış bir toplum. Bunu abartmıyorum; çünkü bizim bir tek Cevdet Paşa’mız var aklı başında ve ilginç yorumları olan. Herkes bunu bilir ki o da sistematik bir tarih yazmamıştır. Bu dahinin dışında da bizde ne 19. Ne de 20. Asırda çok parlak bir adama göremiyorum. Büyük hocalarıomız bizden önceki bir iki kuşağa mensuptur ve onların da dünya tarihçilğinde rolleri çok önemli değildir.
....Bakınız her milletin kendi dünya tarihi olur. Biz dünya tarihlerini hala evirilerden okuyoruz. Oysa Türk milleti dünya tarihinin önneli unsurlarından biridir, ama bir dünya tarihi ortaya koymamıştır. Neden? Dünya tarihi ile ilgili şümullü sentezlerimiz yok. Oysa bunların olması çok elzem. Tabi bu safhadan sınra, ortaya çıkan bu büyük sentezleri halka mal edecek, ikinci derecede popüler yarihlere de gerek var.
Bu durumun bir trk nedeni yok. Birçok nedeni var. Bunlardan biri ve en önemlileri arasında filoloji sorunu gelir. Türkiye bugün halen sağlam Latince ve Yunanca filolojisi olmayan bir memleket. Bu memlekette kimse Latince ve Yunanca’nın kayda değer uzmanı değildir, bir iki arkadaşımız hariç. Yani tabi uzmanlıkları genele yansıyan bir başarı ortaya koyamasalar da onlara haksızlık etmemek lazım. Bu yüzden ilkemizde Batı kültürğne inilememiştir. Hıristiyanlık bilmeyiz. Bizde hiç bir şekilde Hıristiyan uzmanı yoktur. Ne gerici denen, ne de ilerici dene arkadaşlar arasında iyi bir Hıristiyanlık uzmanı armaak düpedüz beyhude bir çaba olur. Biz Batılılık ve Batı tarihi vs. de bilmeyiz. Yunanca ve Latincesiz Fransızca, İngilizce aydınların değil, liman hamalı ve otel resepsiyonistlerinin Fransızcasıdır, İmgilizcesidir. Bir yanıyla trajedidir bu. Trajedi Şark dilleri ve kültürleri alanında da kendini gösteriyor. İyi sandığımız sahadaki diğer öncüllerin ve maalesef Batılı oryantalistlerin gerisinde kalıyoruz. Ama sonuç da ortada, Türk milleti maalesef tarih bilgisinden uzak, tarih şuuruna sahip olmayan bir millettir.
Bu millet şu anda sol kanatta da sağ kanatta da maalesef tarihin kendisiyle değil, kendilerine göre yeniden yazılmış, yeniden inşa edilmiş bir biçimiyle düşünmeyi tercih eder. ...
Sadece bu da değil kuşkusuz. Türkiye’de aydın dediğimiz kesim ne yakın tarihi ne de Osmanlı yarihini bilir. Bu kesimini oluşumunda tarihin ve tarihi bilginin pek rolü olmamış göründüğü kadarıyla. ... Mesela Türkşye hiç bir zaman dünyayı tanımaz. Ülkemizde dünyanın coğrafyasını, dümyanın iktisadi yapısını bilen zihniyet yok, bunu bulamazsınız. Yani Alman Rusya’y bilir, Arabistan’ı bilir, Türkistan’ı bilir, Çin’i bilir de; biz Avrupa’yı bilmeyiz. Hatta daha evvel bilme durumunda olduğumuz yerleri de unutmuşuzdur. Buna İran ve Arap dünyası örnektir. Türkiye’de gerçek anlamda bir İranistik ve Arabistik yoktur. Olan geleneğe de sahip çıkamadık, yıkıldı. "

İlber Ortaylı


Image for Quotes

İlber Ortaylı quote : Tarih olarak baktığımızda çok köklü bir geçmişimiz üin olduğu ortada. Fakat bu geçmiş ile muvazi düzeyde bil bilgimiz ve ilgimiz yok anlaşılan.<br />Evet, o şekilde ifade edilebilir. Türkler gerçekten de tarih yapımında çok müessir bir millettir. Bu şuradan da belli ki, bugün doğusuyla batısıyla içinde yaşadığımız coğrafyada bulunan hiç bir kavmin tarihini Türkler olmadan incelemek münkün değil, milletimiz yütarih yapar, evet ama maalesef tarih bilme. Baınız 1919’da 1920’de düpedüz bir tarih yapma başrısı var bu milletin, ama çok değil 30 yıl sonra, 1950’lere gelindiğinde tarih bilmediğini görüyorsunuz. Yani bu çok enteresan bir durum, çok garip. Türkiye tarihi bir ülke olmasına, tarih yapan uluslardan olmasına rağmen tarihçi bir ülke değildir. Türkiye’nin tarih bilimine gerekli özeni gösteren bir ülke olduğunu söyleyemeyiz. Bizimki, okuması yazması kıt, tarihçiliği sıfıra yakın, hiçbir zaman cihanşümul bir tarihçi çıkaramamış bir toplum. Bunu abartmıyorum; çünkü bizim bir tek Cevdet Paşa’mız var aklı başında ve ilginç yorumları olan. Herkes bunu bilir ki o da sistematik bir tarih yazmamıştır. Bu dahinin dışında da bizde ne 19. Ne de 20. Asırda çok parlak bir adama göremiyorum. Büyük hocalarıomız bizden önceki bir iki kuşağa mensuptur ve onların da dünya tarihçilğinde rolleri çok önemli değildir. <br />....Bakınız her milletin kendi dünya tarihi olur. Biz dünya tarihlerini hala evirilerden okuyoruz. Oysa Türk milleti dünya tarihinin önneli unsurlarından biridir, ama bir dünya tarihi ortaya koymamıştır. Neden? Dünya tarihi ile ilgili şümullü sentezlerimiz yok. Oysa bunların olması çok elzem. Tabi bu safhadan sınra, ortaya çıkan bu büyük sentezleri halka mal edecek, ikinci derecede popüler yarihlere de gerek var. <br />Bu durumun bir trk nedeni yok. Birçok nedeni var. Bunlardan biri ve en önemlileri arasında filoloji sorunu gelir. Türkiye bugün halen sağlam Latince ve Yunanca filolojisi olmayan bir memleket. Bu memlekette kimse Latince ve Yunanca’nın kayda değer uzmanı değildir, bir iki arkadaşımız hariç. Yani tabi uzmanlıkları genele yansıyan bir başarı ortaya koyamasalar da onlara haksızlık etmemek lazım. Bu yüzden ilkemizde Batı kültürğne inilememiştir. Hıristiyanlık bilmeyiz. Bizde hiç bir şekilde Hıristiyan uzmanı yoktur. Ne gerici denen, ne de ilerici dene arkadaşlar arasında iyi bir Hıristiyanlık uzmanı armaak düpedüz beyhude bir çaba olur. Biz Batılılık ve Batı tarihi vs. de bilmeyiz. Yunanca ve Latincesiz Fransızca, İngilizce aydınların değil, liman hamalı ve otel resepsiyonistlerinin Fransızcasıdır, İmgilizcesidir. Bir yanıyla trajedidir bu. Trajedi Şark dilleri ve kültürleri alanında da kendini gösteriyor. İyi sandığımız sahadaki diğer öncüllerin ve maalesef Batılı oryantalistlerin gerisinde kalıyoruz. Ama sonuç da ortada, Türk milleti maalesef tarih bilgisinden uzak, tarih şuuruna sahip olmayan bir millettir. <br />Bu millet şu anda sol kanatta da sağ kanatta da maalesef tarihin kendisiyle değil, kendilerine göre yeniden yazılmış, yeniden inşa edilmiş bir biçimiyle düşünmeyi tercih eder. ...<br />Sadece bu da değil kuşkusuz. Türkiye’de aydın dediğimiz kesim ne yakın tarihi ne de Osmanlı yarihini bilir. Bu kesimini oluşumunda tarihin ve tarihi bilginin pek rolü olmamış göründüğü kadarıyla. ... Mesela Türkşye hiç bir zaman dünyayı tanımaz. Ülkemizde dünyanın coğrafyasını, dümyanın iktisadi yapısını bilen zihniyet yok, bunu bulamazsınız. Yani Alman Rusya’y bilir, Arabistan’ı bilir, Türkistan’ı bilir, Çin’i bilir de; biz Avrupa’yı bilmeyiz. Hatta daha evvel bilme durumunda olduğumuz yerleri de unutmuşuzdur. Buna İran ve Arap dünyası örnektir. Türkiye’de gerçek anlamda bir İranistik ve Arabistik yoktur. Olan geleneğe de sahip çıkamadık, yıkıldı.